Devre Mülkün Niteliği – Tescil Davası

Devre Mülkün Niteliği - Tescil Davası1- Devre mülk, taşınmaz mülkiyetinin bir türüdür.

2- Devre mülk hakkının satışı Borçlar Kanunu 213 vd. maddeleriyle Medeni Kanun’un ilgili hükümlerine tabidir. (634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu madde 8) (Medeni Kanun madde 706) (2644 sayılı Tapu Kanunu madde 26) (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu madde 213) (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 237)

Dava dilekçesinde devre mülk hakkının tapuya tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı, tatil köyü şeklinde inşa edildiği anlaşılan taşınmaz üzerindeki 29 nolu tatil evinin yıl içindeki devrelerinin kullanma hakkını satın alan murisinin tek mirasçısı olduğunu ileri sürerek, devre mülk hakkının tüm devrelerinin adına tescilini istemiştir.

Mahkemece, dava konusu taşınmazın mülkiyet durumu araştırılmadan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun devre mülk hakkının hangi gayrimenkuller üzerinde kurulabileceği ve iktisaba konu olabileceğini açıklayan 57 ve 58. maddelerdeki koşulların varlığı, tapu kayıtları da getirtilip tespit edilemeden ve başkaca bir delil toplanmadan, davacının ibraz ettiği yılın belli sürelerine ait devreler için “muvakkat kullanma belgesi” tabir edilen fotokopi örneklerine dayanılarak davanın kabulüyle, sözü edilen villanın tüm devrelerinin davacıya aidiyeti ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 8. bölümünde düzenlenen devre mülk hakkı, yasa hükümlerinde açıklandığı üzere gayrimenkul mülkiyetinin bir türüdür. Bu niteliği itibariyle devre mülk hakkının iktisabı da bu hükümlere tabi olup, satışı Borçlar Kanununun 213 ve sonra gelen maddeleriyle, Medeni Kanun’un ilgili hükümleri dairesinde resmi koşullara tabidir.

O nedenle, “devre mülk” hakkının tesisine uygun yasal koşulların taşınmazda mevcut olup olmadığına dair araştırmanın yapılmamış olması bir yana, bir yönetim kurulu üyesi tarafından imzalandığı belirtilen geçici kullanma belgesine dayanılarak, mülkiyetin naklini tazammun edecek şekilde tescile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (Y.18.HD. 09.06.1997 T. 5490 E. 6069 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder