Hangi Bedelin, Önalım Bedeli Olarak Kabul Edileceği – Önalım davası

Hangi Bedelin, Önalım Bedeli Olarak Kabul Edileceği - Önalım davasıSüresinde açılmayan ilk davadaki değer, önalım konusu payın bu dava devam ederken satılması halinde, HMK. m. 125 uyarınca, yeni alıcı aleyhine bir ay içinde opsiyon hakkının kullanılması durumunda nazara alınamaz. Çünkü yeni alıcıya tevcih edilen dava, açılmış davanın devamı niteliğinde sayılamaz. O halde dava değeri, ikinci satıştaki değerdir.

Taraflar arasındaki, önalım davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal Asliye 2. Hukuk Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen, 17.7.1987 gün ve 1985/660 – 1987/635 sayılı kararın incelenmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19,1.1988 gün ve 1987/14901 – 1988/508 sayılı ilamıyla;

… Davacı (M.A.K.), müşterek paydaş olduğu, 994 ada 11 parselde diğer paydaş (H.A.)’un hissesini, davacının yakın akrabası (A.K.)’a 10.5.1985 tarihinde satışını, 27.6.1985 tarihinde öğrenmesi ile önalım hakkını dava yolu ile kullanmak istemiştir.

Davacı, öğrendiğini ileri sürdüğü tarihe göre, 23.7.1985 tarihinde (A.K.) hakkında dava açmış, dava devam ederken (A.K.)’a yönelterek sürdürmüştür. Davalı taraf, diğer itirazları meyanında önalım hakkının, yasanın öngördüğü 1 aylık (yeni yasada 3 ay) süre içerisinde kullanılmadığını; satışı, özellikle ilk alıcı (A.K.)’a yapılan satış günü öğrendiğini; hatta kendisine, alması için teklif yapıldığını; bedelde anlaşamadıkları için davacının almak istemediğini ileri sürüp, bu konuda tanık göstermişlerdir.

Dinlenen davalı tanıklarından ilk satıcı (H.A.), savunmayı aynen doğrulamış, hem satıştan önce, hem satış yapıldıktan hemen sonra hissesini satmak isteyip davalı (A.K)’ a sattığını davacıya söylediğini, böylece davacının aynı gün satıştan ve satış bedeli ile alıcısından haberdar olduğunu açıkça ifade etmiştir. Bundan başka, (M.M.) da, aynı doğrultuda ifadede bulunmuş, alıcı (A.K)’in kardeşi (H.K.) da, vakıaya müstenid savunmayı doğrulamıştır. Bu ifadeler karşı, davacı vekili 10.2.1987 günlü oturumda, bir diyeceği olmadığını beyan etmiştir. Buna karşılık davacının dinlettiği tanıklar, önalım olayını daha sonra öğrendiğine dair, kanaat vermeye yeterli bir beyanda bulunmamışlardır. Bu delillerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının önalım hakkını kullanmasına imkan verecek şekilde satışı, satış tarihinde bildiği anlaşılmamış, bu süre geçtikten sonra ilk alıcı (A.K.) hakkında, 23.7.1985 tarihinde açılan dava ile kullanılmak istenmiştir. Bu durumda davanın süreden reddi gerekirken, davalı tanıklarının sözlerine hiçbir değer verilmeden davanın kabul edilmesi, yasaya ve delillerin durumuna ispat düşmüştür… gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek, direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü:

Davacı, önalım davası açmış. Yargılama sırasında, davalı payını üçüncü kişiye satmış. Davacı bu defa, usulün 186. maddesi hükmünce, davayı üçüncü kişiye yöneltmiştir. Toplanan delillerle, davacının önalım hakkını ilk davalıya karşı süresinde kullanmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki davalı yargılama sırasında payı üçüncü kişiye devretmiş, davacı da yasal süre içerisinde, bir aylık önalım hakkına ilişkin süre geçirilmeden davayı usulün 186. maddesi uyarınca bu üçüncü kişiye yönetmiştir. Burada şu husus belirtilmelidir ki, ilk önalım davası süresinde açılmış bulunsaydı, davacı ikinci önalım hakkı nedeniyle ikinci dava, birincinin devamı niteliğinde olacağından, önalım hakkı nedeniyle, önalım bedeli olarak ilk önalım bedeli esas alınacaktır. Olayda ilk dava süresinde olmadığına göre, 2. önalım bedeli esas alınacaktır. Devirde kötü niyet olmadıkça ikinci satıştaki, bedel olarak kabul edilmelidir. Diğer taraftan şu husus doğaldır ki, önalım bedelinde muvazaa iddiası herhalde dinlenilir. Bu durum karşısında, sözü edilen üçüncü kişiye karşı önalım hakkı süresinde kullanılmış sayılacağından, direnme bu gerekçe ile yerinde olmakla, esasın incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, (YHGK. 08.08.1989 T. 1988/855 E. 1989/130 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder