İmar Planı Olmayan Yerlerde Satış Vaadi Sözleşmesi – Tescil Davası

İmar Planı Olmayan Yerlerde Satış Vaadi Sözleşmesi - Tescil Davası1- İmar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla, arsa ve parselleri paylara ayırarak, özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz. İmar Kanunu’nun 18/son fıkrası hükmü özel hükümdür.

2- Kamu düzeni nedeniyle satışın yasaklandığı bir konuda, davalıların davayı kabul beyanları hukuki bir sonuç doğurmaz (1086 sayılı HUMK. madde 95/2) (3194 sayılı İmar Kanunu madde 18/son) (6100 sayılı HMK madde 311)

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 9/3/1995 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmeleri gereğince tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/1/1999 gün ve 98141377 sayılı tebliğnamesi ile HUMK. 427/6 maddesi gereğince kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

Davacılar vekili davacı adına 9/3/1995 tarihli dava dilekçesiyle açtığı davada; noter satış vaadi sözleşmeleriyle satın alınan hisselerin, davalılar tapusundan iptali ile davacılar adına ayrı ayrı tescilini istemiştir. Mahkeme; davalıların, davayı duruşmada imzalı beyanları ile kabul ettikleri gerekçesiyle, hüküm fıkrasında belirtilen şekilde, davanın KABULÜNE karar vermiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davanın esasını teşkil eden ve uygulanması gereken 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrası gereği “… imar planı olmayan yerlerde, her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz.” Zira bu tür satışlarla oluşan hisseli parseller, düzensiz şehirleşmeyi, gecekondulaşmayı beraberinde getirmektedir. Bu nedenle bu hüküm Tapu Kanunu’nun 26. maddesi, Medeni Kanun’un 634. maddesi, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ve Noterlik Kanunu’nun 60. maddesi 3. bendi hükümlerine nazaran özel hüküm niteliğinde olup, genel hükümlere kamu düzeni gereğince bir istisna getirmiş olup belirtilen nitelikte satışlar kanunen yasaklanmıştır.

Dava konusu taşınmazlar Tuzla Aydınlı Köyü 380 parsel, 12300 m2 tarla; Tuzla Orhanlı Köyü 226 sayılı parsel 9000 m2 tarla; Tuzla, Aydınlı Köyü 378 sayılı parsel 23800 m2 tarla; Tuzla Aydınlı Köyü 885 sayılı parsel 40300 m2 tarla; Tuzla Aydınlı Köyü 367 sayılı parsel 24800 m2 tarla; 3517 sayılı parsel 10600 m2 tarla; 368 sayılı parsel 20900 m2 tarla; 3588 sayılı parsel 33.391 m2 tarla; Tuzla, Orhanlı Köyü 452 sayılı parsel 29.500 m2 tarla; Tuzla, Orhanlı Köyü 453 sayılı parsel 102.750 m2 tarla; Pendik İlçesi Şeyhli Köyü 533 sayılı parsel 27.000 m2 tarla; Pendik İlçesi Yayalar Köyü 934 sayılı parsel 18.722 m2 tarla; Pendik İlçesi Şeyhli Köyü 91 sayılı parsel 9800 m2 tarla; Pendik İlçesi Yayalar Köyü 939 sayılı parsel 16.627 m2 tarla cinsi ile ayrı ayrı davalılar adına hisseli olarak kayıtlı büyük arazi parçaları olup, içerisine çok sayıda bina yapılabilecek niteliktedir. Satılan hisselerin çok sayıda ve küçük oluşu, yapılaşma gayesini göstermektedir.

Kamu düzeni gereğince satışın yasaklandığı bir konuda, davalıların davayı kabul beyanlarının hukuki sonuç doğurmayacağı HUMK.nun 95/2. maddesinde açıkça belirtilmesine rağmen Mahkemece; İmar Kanununun 18/son maddesi gereğince, dava konusu taşınmazların satışı kanunen yasaklanan nitelikte olup olmadığının HUMK. 76. maddesi gereğince hakim tarafından resen araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalıların duruşmadaki beyanlarına itibar edilerek, davanın kabulüne dair verilen hüküm, usul ve kanuna açıkça aykırı olduğundan, bozulmasına karar verilmiştir.

Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile Pendik Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen hükmün hukuki sonuçları saklı kalmak üzere, Kanun yararına BOZULMASINA, (Y.14.HD. 26.02.1999 T. 528 E. 1389 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder