Kat Mülkiyetli Binalarda Ortak Yerlerde Yapılan İşlemler – Müdahalenin Önlenmesi Davası

Kat Mülkiyetli Binalarda Ortak Yerlerde Yapılan İşlemler – Müdahalenin Önlenmesi DavasıYasada, hükmi şahsiyeti olmadığı halde, kat maliklerince ana gayrimenkulün yönetim için seçilen üç kişilik kurula, yönetim kurulu ünvanı verilmiş olduğu dikkate alınarak, dava dilekçesinde kişilerin ismi açıklanmadan yönetim kurulu denilerek açılan davanın, yönetici olan üç gerçek kişiye karşı açıldığının kabulü gerekir.

Bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis yapılması yasak olup, kat malikleri gibi yöneticiler de yasanın bu buyurucu hükmüne uymakla yükümlüdür. (634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu madde 19, 34)

Dava dilekçesinde çatıda açılan deliklerin kapatılması ve çatıya izocam serilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın husumet yokluğundan reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davada, yönetici davalılar tarafından ana yapının çatısında projeye aykırı olarak açılan havalandırma deliklerinin kapatılması ve binanın soğuğa karşı korunması için çatı arasına döşenmiş iken çatının yeniden düzenlenmesi sırasında kaldırılan yalıtım maddesinin (izocamın) yeniden serilmesine karar verilmesi istenilmiştir.

Davalı yöneticiler savunmalarında, çatı arasında oluşan kokunun giderilmesi için havalandırma bacası yaptırıldığını, çatı onarımı sırasında kiremitlerin altına izolasyon maddesi yerleştirildiğini bildirip davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, apartman yönetim kurulunun hükmi şahsiyeti olmadığından yönetime karşı davanın yöneltilemeyeceği gerekçesi ile husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

Kat Mülkiyeti Yasasının 34. maddesinin ilk fıkrasında, “kat malikleri ana gayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler. Bu kimseye (yönetici), kurula da (yönetim kurulu) denir” hükmüne yer verilmiş olup hükmi şahsiyeti olmadığı halde üç kişilik yönetime yasayla “yönetim kurulu” ünvanı verilmiş olduğuna göre, dava dilekçesinde de kişilerin isimleri açıklanmadan yönetim kurulu diye husumet yöneltilmesinin uygun olmadığı söylenemez. Bu bakımdan yönetim kurulu denilerek açılan davanın yönetici olan üç gerçek kişiye karşı açıldığının kabulü gerekir. Öte yandan, anılan yasanın 19. maddesinde bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis yapılması yasaklanmış olup, kat malikleri gibi yöneticiler de yasanın bu buyurucu hükmüne uymakla yükümlüdür. Dosya münderecatına göre çatıda havalandırma için davalı yönetim kurulu tarafından açıldığı ileri sürülen havalandırma boşluklarına kat maliklerinin yazılı muvafakati bulunmadığı gibi, kat malikleri kurulunca bu konuda alınmış bir kararın da mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, projesine aykırı olan işlerin doğrudan sorumlusu olarak gösterilen yönetim kurulu (üç yönetici) hakkında açılan davanın bakılıp esastan sonuçlandırılması gerekirken, yönetim kuruluna husumet düşmeyeceği gerekçesi ile pasif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (Y.18.HD. 28.06.2004 T. 4688 E. 5394 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder