Kiracının, El Atmanın Önlenmesi Davası Açması

Kiracının, El Atmanın Önlenmesi Davası AçmasıDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine, 27.09.1991 gününde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi istenmesi üzerine, yapılan duruşma sonunda, davanın husumet yönünden reddine dair verilen, 25.09.1992 günlü hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü;

Dava, kiracı tarafından açılmış el atmanın önlenmesi davasıdır. Davacı taraf; dava konusu yeri annesinden kiraladığını, davalıların bu kullanıma müdahalede bulunduklarını beyanla, el atmanın önlenmesini istemiştir. Davalılar ise, kendilerinin de aynı yerde kiracı olduklarını savunarak, davanın reddedilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir. Mahkemece, bu davanın malike karşı açılması gerektiği görüşü ile husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Oysa, taraflar kira sözleşmesine dayandıklarına göre, davacı kira sözleşmesi ile taşınmazı teslimde almış ise, dava açabilir. Bu husus tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine bir görüşle, husumet yönünden davanın reddi doğru görülmemiştir.

Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, (Y.12.HD. 28.09.1993 T. 10754 E. 7096 K.)

Kiracının, kira sözleşmesine dayanarak taşınmazı teslim almış bulunması halinde, tecavüz eden üçüncü şahıslar aleyhine, el atmanın önlenmesi davası açması mümkündür. Buna göre, davanın malik tarafından açılması gerektiğinden bahisle, husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir.

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder