Köy Heyetinin Taşınmaz Satışında Kaymakamlıkça Onay Zorunluluğu – Tescil Davası

Köy Heyetinin Taşınmaz Satışında Kaymakamlıkça Onay Zorunluluğu - Tescil DavasıKöy tüzel kişiliğince köyde oturan ve taşınmaza ihtiyacı olanlara satılabilecek taşınmazların 442 sayılı Köy Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca belirlenmesi, satılabilecek taşınmazlar için köy ihtiyar meclisince verilecek satış kararının Kaymakamlıkça onaylanıp onaylanmayacağı, satışa konu taşınmaz dışında kalan bölüm üzerinde davacının Medeni Kanun madde 713, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-c, 14. maddelerinde öngörülen koşulların oluşup oluşmadığının göz önünde tutulması gerekir.

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 138 ada 3 parsel sayılı 614,71 m2 yüzölçümündeki taşınmaz köy tüzel kişiliğinin satışına, pay devrine, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanılarak Lütfi ve Mustafa adlarına eşit paylı olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün bulunmayan yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu taşınmazın köy tüzel kişiliği tarafından davalı tarafa satıldığı, davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi hükmünde taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. 442 sayılı Köy Kanunu’nun 44. maddesi hükmünde köy ihtiyar heyetinin köyde oturan ve taşınmaza ihtiyacı olan kişilere hangi taşınmazları satabileceği açıklanmaktadır. Dava konusu taşınmazın 442 sayılı Köy Kanunu’nun 44. maddesi hükmünde belirtilen taşınmazlardan olup olmadığı, tutanak içeriğinde taşınmazın köy derneği tarafından davalı tarafa satıldığı açıklandığı halde, köy derneğinin satışı ile ilgili satış senedi bulunup bulunmadığı, köy ihtiyar meclisinin satışının taşınmazın bulunduğu Kaymakamlık tarafından onaylanıp onaylanmadığı araştırılmamıştır. Bir an için köy ihtiyar meclisinin satışının geçerli olduğu, yukarda açıklandığı gibi yapılan araştırma sonucu belirlenmiş olsa dahi köy ihtiyar meclisince 1989 yılında davalı tarafa 500 m2 taşınmaz satıldığı, satışın yapıldığı 1989 yılı ile tespit günü arasında 20 yıllık iktisap süresi geçmediği, taşınmazın tespitteki yüzölçümünün ise satışa konu edilen 500 m2’den fazla olduğu, bu nedenle satışa konu 500 m2’nin dışında kalan taşınmaz kesiminin zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı dikkate alınmamıştır. Şu hale göre toplanan deliller yetersizdir. Öyle ise öncelikle dava konusu taşınmazın 442 sayılı Köy Kanunu’nun 44. maddesi hükmünde öngörülen köy ihtiyar meclisinin satışına konu taşınmazlardan olup olmadığı araştırılmalı, bu araştırma sonunda dava konusu taşınmazın köy ihtiyar meclisinin satışa konu taşınmazlardan olduğu sonucuna varıldığı takdirde, köy ihtiyar meclisinin davalı tarafa yaptığı satışın geçerli olup olmadığı, köy ihtiyar meclisinin yaptığı satışın kaymakamlıkça onaylanıp onaylanmadığı saptanılmalı, böylece davalı tarafa yapılan satış geçerli ise taşınmazın köy ihtiyar meclisince 500 m2’lik bölümünün davalı tarafa satıldığı, geriye kalan bölümünün satılmadığı, davalı tarafın satın aldığı gün ile tespit günü arasında satışa konu edilen 500 m2 dışında kalan taşınmaz kesimi üzerinde zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davalı taraf yararına gerçekleşmediği dikkate alınarak satışa konu 500 m2’lik taşınmaz kesimi belirlenerek davalı taraf adına, 500 m2 fazlasının ise Hazine adına tesciline karar verilmelidir. Hükmün BOZULMASINA, (Y.7.HD. 21.02.2000 T. 729 E. 795 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder