Medeni Kanun’a Göre Binadan Kasıt – Tescil Davası

Medeni Kanun'a Göre Binadan Kasıt - Tescil DavasıMedeni Kanun’un 718. maddesinde sözü edilen yapının bina niteliğine sahip olması gerekir. Yasada bahsedilen binadan amaç, temelli ve devamlı kalması maksadıyla yapılan, barınılan, içinde çalışılan az çok kapalı tesislerdir.

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 6.6.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.4.2003 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Davacı, davalıya ait taşınmaz üzerinde davalının onayı ile su kuyusu yaptığını belirterek Medeni Kanun’un 718. maddesi uyarınca tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hükmü davalı temyize getirmiştir.

Medeni Kanun’un 718/2. maddesine göre, arazi üzerindeki mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar girer. Medeni Kanun’un 718. maddesinde bu kuralın istisnalarından biri düzenlenmiş olup, zemin ile üzerindeki yapı arasındaki bağlantı kesilmiş ve madde hükmünde belirlenen koşulların oluşması halinde yapı sahibine üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır.

Medeni Kanun’un 718. maddesinde bahsedilen yapının bina niteliğini de haiz olması gerekir. Yasada bahsedilen binadan amaç, temelli ve devamlı kalması maksadıyla yapılan, barınılan, içinde çalışılan, az çok kapalı tesislerdir. Davacının davalı taşınmazına yaptığı su kuyusu yasada amaçlanan yapı özelliklerine sahip olmadığından davanın reddi gerekirken bu husus dikkate alınmaksızın kabul kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

Hükmün BOZULMASINA. (Y.14.HD. 08.12.2003 T. 5516 L. 8408 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder