Orman Sınırlandırması ve Zilyetlik İlişkisi – Tescil Davası

Orman Sınırlandırması ve Zilyetlik İlişkisi - Tescil DavasıBir yerin orman sınırlandırması içine alınması halinde, bu sınırlama süresi boyunca zilyetlikle mal edinilmesi olanak dışındadır. Ancak sınırlama dışına çıkarılma gününden başlayarak, bu yolla kazanılabilir nitelikte olur. Öte yandan, sınırlama dışına çıkmama nedeni de bu konuda etkili olabilir. Yanlışlıkla orman sınırına alınıp da sonradan çıkarılmış olan yerler zilyetlikle kazanılabilir.

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Karabük Asliye İkinci Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen, 13.11.1975 gün ve 363/437 sayılı kararın incelenmesi, davalılar tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Sekizinci Hukuk Dairesinin 8.9.1976 gün ve 1197/6401 sayılı ilamiyle;

…Mahkemece yapılan ilk keşifte toplanan deliller, davacı bayiinin orman sınırının yapıldığı 146 yılındaki, önceki zilyetliğinin kazanma zaman aşımını doldurduğu şeklide değildir.

İkinci keşifte dinlenen tanıklar, bu hususta beyanda bulunmuşlardır. Davanın niteliğine göre, re’sen (kendiliğinden) keşif kararı verilmesi ve yeni deliller toplanması mümkün değildir gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek, direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İlke olarak, bir yerin orman sınırı içerisine alınması halinde, tahdit içerisinde kalan sürede, zilyetlikle kazanma mümkün değildir. Ancak, tahdit dışına çıkarılma gününden itibaren zilyetlikle kazanılabilir nitelik alır. Diğer taraftan, orman sınırı dışına çıkarılma nedeni ile zilyetlikle kazanılabilip kazanılamama konusunda etkili olabilir. Eğer bir yer, yasa gereği orman sınırı dışına çıkarılmışsa, orada tahditten önceki sürede, gene zilyetlik işlemez; yanlışlıkla orman sınırına alınıp da çıkarılmışsa zilyetlikle kazanma mümkündür. Mahkemece, bu yönlerden gereken araştırma ve inceleme yapılarak sonucu uyarınca karar verilmek icap ederken eksik ve yetersiz incelemeye dayanan önceki kararda direnilmesi isabetsizdir. Direnme kararı bozulmalıdır.

Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, (YHGK. 13.06.1979 T. 1977/1052 E. 1979/835 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder