Parselasyoda Usulsüzlük İddiası – Tescil Davası

Parselasyoda Usulsüzlük İddiası - Tescil DavasıŞuyulandırma işlemi, belediye encümeni ve meclisi kararlarıyla oluştuğundan idari niteliktedir. Bu nedenle anılan işlemler hakkındaki usulsüzlük iddialarının çözüm yeri idari yargıdır. Tapuya sebebini teşkil eden işlem idari yargı yerinde iptal edilip ortadan kaldırılmadıkça tapu sicilinde düzeltme yapılmasına yasal olanak yoktur. (3194 sayılı İmar Kanunu madde 18)

Taraflar arasındaki davadan dolayı Antalya 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 9.7.1991 gün ve 39-570 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 2.4.1992 gün ve 563-4541 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla: dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, tapu siciline yönelik olarak açılmış iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten, istek (netice-i talep), tapu sicilinden hak aktarılması (mülkiyetin devri) olarak ifade edilmiş bulunmaktadır. Ne var ki, yanlar arasındaki uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin, İmar Yasası uyarınca yapılan şuyulandırma işleminden kaynaklandığı açıktır. Başka bir anlatımla davada, şuyulandırma işlemi yapılırken ortaklık düzenleme fazlası yerin kamulaştırmaya başvurulmaksızın, davalı Belediyenin mülkiyetine geçirilmesinin usulsüzlüğü ileri sürülmüştür.

Bilindiği gibi; gerek önceden yürürlükte olan 6785 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesi, gerekse sonradan yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddeleri uyarınca gerçekleştirilen şuyulandırma (parselasyon) işlemi idari niteliktedir. Ve anılan işlemler hakkındaki usulsüzlük iddialarının çözüm yeri idari yargıdır. Öte yandan, Medeni Kanunu’muz tapudaki mücerret tescili başlı başına yeterli görmemiş, tescilin geçerliliğini illete ve sebebe bağlamıştır. Somut olayda, çekişmeli yerin davalı Belediye adına tapuya tescil edilmesinin sebebinin ve illetinin idari nitelikteki parselasyon işlemi olduğu sabittir. Bunun yanı sıra, nizalı bölümün, Belediye encümeni ve meclisi kararlarına dayanılarak yapılan parselasyon işleminin bünyesine dahil edildiği de anlaşılmaktadır. Öyle ise, tescilin sebebini teşkil eden işlem idari yargı yerinde iptal edilip ortadan kaldırılmadıkça tapu sicilinde düzeltme yapılmasına yasal olanak yoktur. Aksi hal, tescili esas olan idari işleminde adli yargı yerinde iptal edilmesi ya da bünyesinin değiştirilmesi sonucunu doğurur. Bu itibarla, değinilen olgular ve ilkeler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilmesi doğru değildir. Anılan hususlar karar düzeltme incelenmesi sonunda anlaşılmış olmakla, davalı Belediyenin isteğinin HUMK.nun 440. maddesi uyarınca kabulüne ve Dairenin 2.4.1992 tarih, 563/4541 sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına; Antalya Asliye 3. Hukuk Mahkemesi’nce verilen 9.7.1991 tarih, 39/570 sayılı hükmün yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (Y.1.HD. 03.07.1992 T. 8159 E. 8857 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder