Sahibi Bilinemeyen Taşınmazın Tescili – Tapu İptal ve Tescil Davası

Sahibi Bilinemeyen Taşınmazın Tescili - Tapu İptal ve Tescil Davası1- Dikkat gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinemediğinin kabulü zorunludur.

2- Ayrıca tapu kaydındaki malik sütunu boş bırakılmış, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmiş olması veya tapu kaydının mevcut olmayan bir şahıs adına tescil edilmiş olması gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılamadığının kabulü gerekir.

3- Davada ispat yükü davacı tarafa düşer.

C.B. ile M. kızı H. ve müşterekleri ve Kayyım B.B. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Bozcaada Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 21.04.1999 gün ve 13-30 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar kayyımı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

Davacı, dava konusu 534 ada 3 parsel numaralı taşınmazda 646/1024 hisse maliki olduğunu, kalan hisse maliki görünen davalıların bilinmeyen tapu kaydındaki davalılara ait payların iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Kayyım Mal Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu taşınmaz 23.12.1992 yılında yapılan tapulama tespitinde; Teşrinisani 1927 tarih 2 sıra numaralı tapu ile bu tapunun gittisi olan 29.12.1979 tarih 46 sayılı tapunun revizyonu sonucu tespit ve tescil edilmiştir. Anılan kayıtlarda Teşrinisani 1927 tarih 2 numaralı tapu kaydının iktisap sütunundaki uzun açıklamada davalıların kimin çocukları olduğu, intikal sebep ve şekilleri teferruatlı şekilde açıklanmıştır. Medeni Kanun’un 713/2. maddesinde ifade edilen “tapu sicilinde malikin kim olduğu anlaşılamayan” hukuki sebebine dayanan tapu iptal davalarında, “sicilde yazılı bulunanın kim olduğunun anlaşılamaması” hali, taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinebilmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının olanaksız olmasıdır. Yargıtay içtihatlarına göre genel olarak gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinemediğinin kabulü gerekir. Ayrıca tapu kaydındaki malik sütunu boş bırakılmış, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmiş olması veya tapu kaydının mevcut olmayan bir şahıs adına tescil edilmiş olması gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılmadığı kabul edilir. Somut olayımızda, dosyada mevcut revizyon tapusunun iktisap sütunundaki uzun ve detaylı açıklamada davalı ve iptali istenen tapu kayıtlarının maliklerinin kim olduğu anlaşılmaktadır. Bu kişilerin kimliğinin tapu kaydından çıkartılması mümkündür. Bu durumda iptali istenen tapu maliklerinin kim olduğu ileri sürülemez. Aksine bunların kimlikleri ve gerçekten mevcut olan kişiler olduğu anlaşıldığına göre öncelikle tebligat adresleri ve sağ olup olmadıkları araştırılarak sağ iseler kendilerine, ölmüş iseler mirasçılık belgesi istenerek mirasçılarına tebligat çıkartılıp davanın bunlara yöneltilmesi, ancak malik mirasçı bırakmadan ölmüş ise, Medeni Kanun’un 448. maddesi hükmüne göre mirası Hazineye kalacağından Hazineyi davaya dahil etmesi için davacıya süre verilmesi ve taraf teşkili işlemleri bu şekilde tamamlandıktan sonra toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, maliki kim olduğu anlaşılamayan hukuki nedenine yanlış anlam verilerek ve bu davada yeri olmayan kayyım tayini suretiyle taraf teşkili yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (Y.8.HD. 08.11.1999 T. 8285 E. 8948 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder