Tarladaki Eski Eser Varlığı İhtimali – Tescil Davası

Tarladaki Eski Eser Varlığı İhtimali - Tescil DavasıAntik saha ve arkeolojik sit alanı içinde ve etrafı tarihi eserlerle çevrili taşınmaz, çevresinden soyutlanamaz. Arkeolojik sit alanının kapsamındaki, yüzeyi boş görünen bir arazi parçasında, sırf orada eski eserlerin varlığı bilinmiyor diye, özel mülkiyet kurulabileceği ve Devletin bu arazi parçasına el atmak istiyorsa, kamulaştırma işlemi yapması gerektiği söylenemez.

Davacı Hazine vekili, davalı adına 402 parsel sayısı ile tespiti yapılan dava konusu taşınmazın, Patara harabeleri içinde, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını ve Tapulama Mahkemesince tespitin kesinleşmiş olduğuna karar verildiğini ileri sürerek davalı tapusunun iptalini istemiştir.

Davalı, bu iddiaların Tapulama Mahkemesinde de ortaya atıldığını, kazandırıcı süredeki zilyetliği nedeniyle tespitin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın Medeni Kanun madde 715 ve EEK. madde 10 kapsamına girmediğini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Antik saha ve arkeolojik sit alanı içinde ve etrafı tarihi eserlerle çevrili bulunduğunu, yerinde yapılan keşif, gözlem ve harita gibi delillerle saptanan dava konusu parselin bağrında, taşınmaz mal niteliğinde eski eserin bulunduğu bilinmese bile özel mülkiyet veya kamulaştırmadan söz edilemez. Mahkemece de bu hukuksal durumun kabul edilmesine karşın, dava konusu taşınmazda eski eser bulunmayışı davanın reddine gerekçe yapılmıştır.

Oysa ki, tarihi yapıtlarla çevrili, antik ve arkeolojik alan içinde bulunan 402 sayılı parsel, eski eserlerle dolu ören bölgesindeki külliyeden soyutlanamaz. Böyle olduğu içindir ki, eski eserler ve aralarındaki toprak parçaları “cüz-ü tam” kabul edilerek arkeolojik haritalara bağlanmıştır. Bu toprak parçalarının içinde eski eser bulunduğunun bilinmediği gerekçesiyle özel mülkiyete izin vermek, hem yasa koyucunun amacına, hem de taşınmazın sınırlarındaki tarihsel yapıtların güvenliğine aykırıdır.

Hal böyle olunca, Hazine davasının kabulü gerekli iken, yazılı düşüncelerle reddine karar verilmesi yolsuzdur. (Y.1.HD. 15.11.1978 T. 1 1872 E. 11937 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder