Vakıf Taşınmazlarda Kayyım Atanması – Alacak Davası

Vakıf Taşınmazlarda Kayyım Atanması - Alacak DavasıHazinenin hakkı, mutasarrıfın mirasçısı bırakmadan ölmesine bağlıdır. O halde Hazine o kişinin öldüğünü veya gaip olduğunu belgelemek zorundadır.

Taraflar arasındaki kayyımlık kararının kaldırılması ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.11.1993 gün ve 1991/443 E. 1993/851 K. sayılı kararın incelenmesi, dava ihbar edilen İstanbul Defterdarı vekili ile Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.6.1994 gün ve 1994/4610-6372 sayılı ilamı ile;

… Vakfa ait iken “mülkiyeti mutasarrıflarına geçmiş olan gayrimenkullerde, maliklerin Hazineden başka varis bırakmadan ölümleri halinde, mülkiyet mahlulen vakfına rücu eder” (Vakıflar Kanunu 29/2).

“Ölüme muallak haklar, tıpkı gaibin ölümü tebeyyün etmiş gibi kullanılır. Gaiplik kararı, ölüm tehlikesi yahut son haber gününden itibaren hüküm ifade eder” (Medeni Kanun 34).

Davacı vakfın hakkı, idaresi kayyıma tevdi edilen malın malikinin, Hazineden başka mirasçı bırakmadan ölümüne muallak olduğuna göre, o kişinin öldüğünün veya gaip olduğunun belgelenmesi gerekir. Mahalle muhtarlığı belgesi malikin öldüğünün kabulü için yeterli değildir. Malikin nüfus siciline kayıtlı olduğu yer belirlenip, nüfus sicili getirtilmeden, sicilde sağ gözüküyorsa ölüm kaydının işlenmesi, gaip ise, gaiplik kararı ile varislerini belirler, veraset ilamı getirmesi için davacıya yetki ve süre verilmeden, Medeni Kanun’un 530. maddesi şartlarının oluşmadığı da gözetilmeden, davacının dava hakkının bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde kayyımlık kararını kaldırılmasına ve taşınmaz malın satış parasının davacıya ödenmesine karar verilmesi doğru bulunmamıştır… gerekçesiyle bozulmuştur.

Davacı Vakıflar İdaresi vekilinin bozma kararma karşı, karar düzeltme istemi üzerine bu kez aynı dairenin, 24.10.1994 gün 1994/9663-10000 sayılı ilamıyla da; (… Mahkemece verilen karar kayyım sıfatı ile defterdarın ve davaya dahil edilen Hazinenin temyizi üzerine bozulmuştur.

1- Fatih 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1989/365-467 sayı, 11.5.1989 günlü kararı ile 12/960 hisse maliki Etiye’ye, Fatih 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1988/860 esasında kayıtlı izale-i şüyu davasında temsil etmek üzere, Medeni Kanun’un 376/1 mal gereğince temsil kayyımı tayin olunmuştur. Medeni Kanun’un 421/1. maddesi gereğince bu kayyımın vesayeti tayin olunduğu işin hitamı ile sona erer. Medeni Kanun’un 377/1. maddesi delaletiyle 3561 sayılı Kanun gereğince verilmiş bir idari kayyım kararı olup olmadığı araştırılmadan hüküm kurulması doğru değildir. Ancak bu yön temyiz incelemesi sırasında gözden kaçmış bulunduğundan davacının karar düzeltme isteğinin bu sebeple kabulü gerekli olmuştur.

2- Hazinenin temyizi üzerine dairemizce yapılan bozmaya ilişkin karar düzeltme isteğine gelince; Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle izale-i şüyu davası sonucu satılan taşınmazın satış bedelinden, kendisine temsil kayyımı tayin edilen hisseye isabet eden ve kayyım dosyasına nakledilen paradan kayyım ücreti mahsup edildikten sonra, bakiye 28.1.1991 tarihinde İstanbul Defterdarlığı muhasebe müdürlüğüne nakledilip yatırılmış bulunduğuna göre, Hazinenin davaya dahil edilmesi doğru olup, kararı da temyiz hakkı olmakla karar düzeltme isteğinin reddi gerekmiştir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulundan benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, (YHGK. 13.03.1990 T. 1995/2-1107 E. 1996/145 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder