Arazinin Bütünlüğünü Bozmadan Geçit Hakkı Verilmesi – Geçit Hakkı Davası

Arazinin Bütünlüğünü Bozmadan Geçit Hakkı Verilmesi - Geçit Hakkı Davası1- Sınırlı ayni hakların, taşınmazın bütünlüğünü bozmayacak, kullanılış amacına ters düşmeyecek biçimde ve en uygun yerden tesis edilmesi yasa ve yerleşmiş içtihatlar gereğidir.

2- Sınırlı ayni hakların adiyen düzenlenen senetle tesisi geçersizdir. Ancak davacının uygun geçit hakkı tesisine muvafakati (oluru) dikkate alınarak ve taşınmazın bütünlüğünü bozmayacak, kullanılış amacına ters düşmeyecek biçimde en uygun yerden yol verilmesi gerekir.

Taraflar arasındaki geçit hakkı ve senet iptali iddiasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.2.1977 gün ve 253-37 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 9.5.1977 gün ve 2692-2867 sayılı ilamı :

“… Sınırlı ayni hakların adiyen düzenlenen senetle tesisi geçersiz olduğu gözetilmeden davanın reddi isabetsizdir” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: 30.5.1971 günlü adi senetle davacıya ait taşınmaz üzerinde davalının taşınmazı lehine geçit hakkı tanınmıştır.

Davacı, tapulama sırasında bu senede dayanılarak taşınmazını, ikiye bölünmesine yol açacak biçimde geçit yeri bırakılmasının doğru olmadığını, senedin hataya dayandığını ileri sürerek tapulamanın tesis ettiği yolun iptali ile 2441 numaralı parselinin kenarından geçit hakkı tesisini istemektedir.

Özel Daire bozma kararında da belirtildiği üzere sınırlı ayni hakların adiyen düzenlenen senetle tesisi geçersiz olmakla beraber, davacının (uygun geçit hakkı tesisine) muvafakati nazara alınarak bu yönden gerekli incelemenin yapılması zorunludur.

Gerçekten de, tapulama sırasında tesis olunan yolun, evvelce bir bütün teşkil eden davacı taşınmazının 2441 ve 2442 parseller olmak üzere ortasından ikiye böldüğü dosyadaki haritadan anlaşılmaktadır. Bu nitelikteki sınırlı ayni hakların, taşınmazın bütünlüğünü bozmayacak, kullanılış amacına ters düşmeyecek biçimde ve en uygun yerden tesis edilmesi yasa ve yerleşmiş içtihatlar gereğidir.

O halde, davacının iddia ve isteği göz önünde bulundurulmak suretiyle yukarda belirtilen esaslar çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, senedin sahteliği saptanmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir. Direnme kararı bu nedenlerle bozulmalıdır.

Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, (YHGK. 25.03.1981 T. 1979/14-155 E. 1981/165 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder