Askeri Yasak Bölgenin Zilyetlikle Elde Edilmesi – Tescil Davası

Askeri Yasak Bölgenin Zilyetlikle Elde Edilmesi – Tescil Davası1- Kara sınır hattı boyunca ve kıyılarda tesis edilen birinci derece kara askeri yasak bölgelerdeki taşınmazlar zilyetlikle iktisap edilemezler. Bu yerlerin kamu malı niteliğini kazanması için kamulaştırmaya da gerek yoktur.

2- Askeri bölge içindeki taşınmazın kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı ve kamulaştırılmış ise kamulaştırma tarihinin, kamulaştırılmamışsa yasak bölge içine alınma tarihinin tespiti gerekir.

3- Askeri bölge içine alınma veya kamulaştırma tarihine kadar iktisap koşulları oluşmuşsa mülkiyetin tespitine karar verilmelidir.

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Akkaya Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.2.1999 gün ve 1998/19 E. 1999/8 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.5.1999 gün ve 1999/3820 E. 4731 K. sayı ilamıyle;

…Dava konusu taşınmazın askeri yasak bölge içerisinde bulunduğu Akkaya Piyade Bölük Komutanlığının 17.12.1998 tarihli cevabi müzekkereleri ve davacının beyanından anlaşılmaktadır. Davacı satın alma ve eklemeli zilyetliğe dayanarak dava konusu taşınmazın adına tescilini istemiştir. 18.12.1981 tarih ve 2565 sayılı “Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri” hakkındaki kanunun 17. maddesi hükmüne göre bölge içerisindeki taşınmaz mallar kamulaştrılır. Kara sınır hattı boyunca ve kıyılarda tesis edilen birince derece kara askeri yasak bölgelerde kamulaştırma yapılması zorunlu değildir. Herhangi bir taşınmaz kamulaştırılmakla kamu malı niteliği kazanacağından dava konusu yerin askeri yasak bölge niteliğiyle anılan madde uyarınca kamulaştrılıp kamulaştırmadığı ve kamulaştırılmış ise kamulaştırma tarihinin, kamulaştırılmamış ise yasak bölge içerisine alınma tarihinin Milli savunma bakanlığından sorularak tespiti gerekir. Çekişmeli taşınmaz kamulaştırılmış ise kamulaşma tarihi ile zilyetliğin başladığı, kamulaştırılmamış ise yasak bölge içerisine alınma tarihi ile zilyetliğin başladığı tarih arasında Medeni Kanun’nun 713/1 ve 3402 sayılı kanunun 14. maddesinde belirtilen iktisap şartları zilyet lehine oluşmuş ise bu durumda yasak bölge içerisinde kalan taşınmazın mülkiyetinin sübutuna karar verilmesini isteyebilir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; taşınmazın birinci derece yasak bölge içerisine alınma ve kamulaştırma tarihini araştırıp tespit ederek uyuşmazlığın çözümünden ibarettir. Açıklanan hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir… gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin olarak verdiği hüküm, Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur. Yerel mahkeme kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının davacı yönünden gerçekleşmediği gerekçesiyle direnme kararı vermiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, (YHGK. 07.06.2000 T. 8-922 E. 944 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder