Başkasının Arazisine Bina Yapmak – Tescil Davası

Başkasının Arazisine Bina Yapmak - Tescil DavasıBaşkaları adına kayıtlı iken, üzerine değişik kişiler tarafından gecekondular yapılan taşınmazı satan gecekondu sahibine karşı, diğer gecekondu sahiplerinin kötü niyetli oldukları ileri sürülemez.

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.10.1985 gününde verilen dilekçe ile Medeni Kanun’un 724. maddesi hükmüne dayalı tescil istenmesi üzerine, yapılan duruşma sonunda; koşulları bulunmadığından tescil isteğinin reddine, belirlenen en az malzeme bedeli karşılığında ve keşif krokisinde (A) ile gösterilen binanın davalıya ait olmasının kabulüne dair verilen, 17.1 1.1985 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:

Tefhim edilen kısa kararda, Hasan’ın davasının reddine karar verildiğinin ifade olunmasına rağmen, gerekçeli kararda lehine olarak levazım bedeline hükmolunması çelişki teşkil edip, bunun maddi ve beşeri hata olduğundan bahisle yazılı biçimde sonuca varılması, usul ve kanuna aykırıdır. Kısa karara uygun gerekçeli karar yazılarak bunun tebliği icab eder.

İşin esasına gelince; taşınmazın, öncesinde dava dışı kişilere ait ve bu üçüncü kişi adına tapuda kayıtlı olduğu, gerek davacının ve gerekse davalının tapulu olduğunu bilerek veya bilmeyerek üzerinde ayrı ayrı gecekondu yaptıkları, bu şekilde yıllarca kullandıktan sonra, davalının taşınmazı tapu ile temellük ettiği anlaşılmaktadır. Olayına göre ve davalıya karşı, davacının meydana getirdiği muhtesat için iyi niyetli olmadığının kabulüne olanak bulunmamaktadır. Medeni Kanun’un 724. maddesindeki sübjektif unsurun davacı lehine gerçekleştiğinin kabulü gerekir.

O halde, yapılan keşfe ait kroki eklenerek, dava konusu ve sarı renkle işaretli altmış metrekarelik kesiminin içinde bulunduğu parselin ifrazında, imar yönünden sakınca bulunup bulunmadığı merciinden sorulmalı, objektif unsur buna göre değerlendirilmeli ve tazminata hükmedilmesi gerekiyorsa, daha önce belirtilen iyi niyet unsuru gözetilmelidir. Hükmün BOZULMASINA, (Y.14.HD. 13.11.1989 T. 2167 E. 9556 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder