Bütünleyici Parçanın Taşınmaza Değer Etkisi – Paylaştırma Davası

Bütünleyici Parçanın Taşınmaza Değer Etkisi - Paylaştırma DavasıArzın bütünleyici parçasının bir kısım paydaşlara aidiyeti konusunda tapuda şerh varsa veya bütün paydaşlar bu konuda ittifak ediyorlarsa ve bütünleyici parça arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa, taşınmazın tüm değerinin ne kadarının bütünleyici parçaya isabet ettiği hesaplanır. Satış sonunda bu oranlar esas alınarak satış bedelinin bütünleyici parçaya isabet eden kısmı bütünleyici parça sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılır. (Medeni Kanun madde 684)

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan paylaşma davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, bir adet taşınmazın paylaştırılmasma ilişkindir. Mahkemece oran da kurularak taşınmazın satışına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu edilen 14 no’lu parsel ve üzerindeki iki katlı binaya tarafların 1/2’şer pay oranında malik olduklarını, taşınmaz ortaklığını sürdürmelerinin mümkün bulunmadığını belirterek taşınmazın aynen bölünerek paylaştırılmasını, mümkün değil ise satışını talep etmiştir. Davalı vekili, taşınmaz üzerinde kaçak da olsa bir bina bulunduğunu ve bir değer ifade ettiğini, binanın davalı tarafından yaptırıldığını, davacının da kabul ettiğini, taşınmazın müştemilatlarıyla birlikte satılmasını savunmuştur.

Dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. bütünleyici parça var ise bunlar Medeni Kanun’un 684. maddesi gereğince arzın bütünleyici parçası sayılırlar. Paylaşmanın satış yoluyla yapılması halinde, bütünleyici parçanın arzla birlikte satılması gerekir. Ancak, bunların bir kısım paydaşlara aidiyeti konusunda tapuda şerh varsa veya bütün paydaşlar bu konuda ittifak ediyorlarsa ve bütünleyici parça arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa, o artışın tespiti için arzın ve bütünleyici parçanın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değerleri saptanır, belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının bütünleyici parçaya isabet ettiği hesaplanır. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak satış bedelinin bütünleyici parçaya isabet eden kısmının bütünleyici parça sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılır.

Olayımızda, taşınmaz üzerinde davalı tarafından yaptırıldığı uyuşmazlık konusu olmayan iki katlı bina hakkında, Belediye Encümeni’nin binanın kaçak olduğuna ve yıkılması gerektiğine ilişkin 12.9.2002 tarihli kararı bulunmaktadır. Mahkemece, kaçak ve ruhsatsız yapılan binanın ana taşınmaz üzerinde ne şekilde bir değer artışı meydana getirdiği tartışılmadan, yazılı şekilde dağıtım kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (Y.6.HD. 30.06.2003 T. 4848 E. 4964 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder