Çifte Satış Vaadinde Tescil Davası

Çifte Satış Vaadinde Tescil DavasıTaraflar arasındaki ferağa icbar suretiyle tescil istemine ilişkin üç ayrı davanın birleştirilerek yapılan muhakeme sonunda kat irtifakı kurulan 3016 parsel sayılı taşınmazda 12 nolu meskene tekabül eden 1/17 arsa payının davacı N.B. adına tesciline, Ü.K.’nin davasının reddine dair verilen 2.10.1987 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı-davalı Ü.K. vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

Dosya kapsamına ve kararda yazılı gerekçelerle, davalı E.K., 3016 parsel sayılı taşınmazda 22 (sonradan kat irtifakı kurulmakla) 12 nolu meskeni re’sen düzenlenen iki ayrı sözleşme ile N.B. ve Ü.K.’ye satış vaadinde bulunduğuna, her iki sözleşme de yasada öngörülen koşullara uygun biçimde düzenlendiklerinden hukuken geçerli olduklarına; N.B.’nin dayanağı olan 28.2.1986 günlü sözleşme, sonradan düzenlenen ve Ü.K.’ye ait bulunan 10.4.1986 gün ve 504 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmiş ve bu sözleşmeden doğan kişisel hak hukuken güçlendirilmiş ise de, bu hukuken güçlendirilmiş hak kendisinden sonra doğacak haklara karşı etkinlik kazanacağına ve daha önce doğan haklara etkinliği bulunmadığına göre, N.B.’nin davasının kabulü ile Ü.K.’nin davasının reddi doğrudur.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-davalı Ü.K. vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, (Y.14.HD. 07.02.1989 T. 1988/8129 E. 1989/1227 K.)

ÖZET: Yapılan ve tapuya şerh edilen satış vaadi sözleşmesi güçlendirilerek kendisinden sonra yapılan işlemlere karşı ileri sürülebilir. Ancak davacının dayanağı daha eski tarihli bir satış vaadi sözleşmesi olduğundan davanın kabulü gerekir.

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder