Elbirliği ile Mülkiyette Harici Taksim – Tescil Davası

Elbirliği ile Mülkiyette Harici Taksim - Tescil DavasıKadastrosu yapılmış yerlerde taşınmaz tapuya bağlanmış ise artık Kadastro Kanunu’nun 15. maddesinin uygulanması düşünülemez. (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 13-15)

Davacı S.E. ile davalı N.D. ve O.G. arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 6.2.1989 gün ve 366-95 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.6.1989 gün ve 7129-6/91 sayılı ilamıyla,

Harici taksim kadastrodan sonra yapılmış olmaktadır. Tapulu bir taşınmazın taksimine ilişkin sözleşmenin Medeni Kanun’un 706. maddesi hükmüne göre resmi şekilde yapılması gerekir. Taşınmaz kadastroca tapuya bağlanmış ve bundan sonra harici anlaşma ile fiilen taksim görmüş ise, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesinin yahut aynı yasanın 13. maddesinin olaya uygulanması mümkün değildir. O sebeple böyle bir taksim geçerli sayılmaz. Mahkemece değişik düşüncelerle taksimin geçerli olduğunun kabulü yasaya aykırıdır… gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararma uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, (YHGK. 10.04.1991 T. 8-77 E. 185 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder