Kat Mülkiyetli Taşınmazda Ortaklığın Giderilmesi Davası

Kat Mülkiyetli Taşınmazda Ortaklığın Giderilmesi DavasıKat Mülkiyeti Kanunu’nun 54. maddesi hükmüne dayanılarak açılan taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi davasında, bu maddede öngörülen koşullara ve yargılama yöntemine özenle uyulmalıdır. (634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu madde 54)

Dava 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir.

Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle Dairenin geri çevirme kararı üzerine tapu sicil müdürlüğünden getirtilen yazı içeriğinden; belediyece 18.05.2001 tarihinde yapılan imar uygulaması sonucu tapuda davalılar adına kayıtlı olan ve üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş bulunan 759, 50 m2 alanlı 104 ada 1 parsel sayılı taşınma ile davacı adına kayıtlı 452, 20 m2 alanlı 104 ada 175 parsel sayılı taşınmazın ortaklaştırılarak (ve düzenleme ortaklık payları da düşülerek) dava konusu edilen 758, 41 m2 yüzölçümlü 498 ada 1 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, bu taşınmazda paydaş olan tarafların (davacı ve davalılar) ortaklığın giderilmesi konusunda aralarında anlaşmaya varamamaları üzerine davacının mahkemeye başvurarak bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Taraflar arasındaki davanın yasal dayanağının Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 54. maddesi olduğunda ve ortaklaştırılan taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi için paydaşların aralarında anlaşamadıkları konusunda çekişme yoktur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, öncelikle anılan yasa maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gerekli araştırma ve incelemeyi yapmak ve oluşacak sonuca göre karar vermek olmalıdır.

Şu halde mahkemece, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 54. maddesi ikinci fıkrası hükmüne göre dava konusu 498 ada 1 parsel sayılı taşınmazı oluşturan (104 ada 1 ve 104 ada 175 parsel sayılı) taşınmazlardan her birinin ortaklaştırmadan (18.05.2001 tarihinden) önceki geçer değerlerinin -bilirkişi aracılığıyla- ayrı ayrı belirlenmesi, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları doğrultusunda bu değerlere Devlet İstatistik Enstitüsünce (Türkiye İstatistik Kurumu) yayımlanan toptan eşya fiyat endeksleri (üretici fiyat endeksi) uygulanmak suretiyle dava tarihine uyarlanması, böylece ulaşılan bu değerler esas alınarak bunlardan değeri en fazla olan taşınmazın malikine yada maliklerine diğer taşınmazı, belirlenen değeri ile satın alınmasını teklife karar verilmesi ve teklif kararının ilgilisine (yada ilgililerine) yöntemince tebliğ edilmesi, teklifi alan malik (yada malikler) tarafından teklif kabul edilip bedelin yasada öngörülen bir ay içinde ödendiğinin saptanması durumunda ortaklığın giderilmesine karar verilmesi; teklif kararının tebliğinden başlayarak bir ay içinde bedel ödenmez veya (yine bu bir aylık sürede) bedel, altı ay içinde ödenmek üzere banka mektubu yada ayni teminat gösterilmezse, o takdirde 54. maddenin üçüncü fıkrasında öngörülen işlemlerin yapılması gerekir.

Somut olayda mahkemece, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutularak ortaklaştırılan taşınmazlardan (104 ada 1 ve 104 ada 175 sayılı parsellerden) her birinin ortaklaştırma tarihinden (18.05.2001’den) önceki geçer değerlerinin ayrı ayrı belirlenip bunlara Devlet İstatistik Kurumunun toptan eşya fiyat endeksleri uygulanarak dava tarihi itibariyle ulaştığı değerlerin saptanması gerekirken, taşınmazların dava tarihindeki değerlerin tespiti ile ortaklaştırma sonucu oluşan taşınmazdaki davacının arsa payına düşen değerin esas alınması ve davalılara davacının payının bu değerle satın almalarının teklifine karar verilmesi; ayrıca, teklif kararının davalı paydaşlara yöntemince tebliğ edilip, bu teklifi kabul edip etmedikleri ve yasada öngörülen bir ay içinde önerilen bedeli ödeyip ödemeyecekleri saptanmadan, “teklifin kabul görmesi ve davalıların bu bedelle davacının payını satın almaları durumunda ortaklığın bu şekilde giderilmesine” denilmek suretiyle infazda duraksamaya yol açacak ve zorluk yaratacak, dolayısıyla paydaşlar arasında yeni çekişmelere neden olacak biçimde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün oybirliği ile BOZULMASINA. (Y. 18.HD. 02.02.2016 T. – 11338 E/541 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder