Müşterek Mülkiyet Hak Düşürücü Süre – Önalım Davası

Müşterek Mülkiyet Hak Düşürücü Süre - Önalım DavasıÖZET: (HUMK m. 186 HMK 125) Müşterek mülkiyetteki her pay satışı yeni bir şuf’a hakkı (önalım hakkı) doğurup bu hakkın yeniden kullanılmasında hak düşürücü sürenin geçirilip geçirilmediğinin, daha önceki satıştan bağımsız olarak tartışılması gerekir.

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şuf’a davasına (önalım davası) dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava şuf’alı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.

  1. Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, davalılardan M.E. dışındaki davalılar hakkındaki davanın reddedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacının davalı F.Ş. ve A.K’ye yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
  2. Davanın ilk açılışında şuf’alı pay A.K. adına kayıtlı iken payın 25.04.1995 tarihinde davalı M.E.’ye satılması üzerine davacı bu satış sebebiyle de şuf’a hakkının kullanılmakta olduğunu belirtmek suretiyle HUMK’nun 186. maddesi sebebiyle M.E.’yi davaya katmış ve şuf’a hakkının tanınmasını istemiştir. Davalı bu payı satın aldığını 08.05.1995 tarihinde tebliğ olunan ihtarname ile davacıya bildirdiğini, o ihbarnamenin tebliğ tarihine göre 09.06.1995 gününde bu yolla hakkın kullanılmasının hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra olduğunu savunmuştur. Müşterek mülkiyetteki her pay satışı yeni bir şuf’a hakkı doğurup bu hakkın yeniden kullanılması hakkını verdiği için M.E.’nin hak düşürücü süreyi geçirip geçirmediğinin, daha önceki satıştan bağımsız olarak tartışılması gerekir. Mahkemenin aksi görüşü doğru değildir. Böylece davalı M.E.’ye 25.04.1995 tarihinde yapılan satış davacıya 08.05.1995 tarihinde duyurulduğuna, şuf’a hakkı bu bildirimden itibaren 30 günü olan pazardan sonraki ilk mesai gününde dava yoluyla kullanıldığına ve davalı M.E. bu yol dışında hakkın kullanılmasının mümkün olduğundan söz etmediğine göre 09.06.1995 tarihindeki dahili dava edişin hak düşürücü süre içinde olduğunun kabulü gerekir. Diğer unsurlar üzerinde durularak işin esasının incelenmesi gerekirken M.E hakkındaki davanın da süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Yukarıda 2. Bentte yazılı nedenle hükmün BOZULMASINA (Y.6.HD. 17.11.1997 T.9499 E. 9634 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder