Önalım Hakkı ve Önalım Bedelinin Tespiti

Önalım Hakkı ve Önalım Bedelinin TespitiEski kanunlarımızda önalım hakkının elde edilmesi şekline yer verilmemişti. Önalım hakkı sahibi, önalım iradesini açıkladıktan sonra taşınmazın devri için açılacak dava için bir süre de öngörülmemişti. Önalım hakkı sahibi, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi gereğince dava açabiliyordu. Fakat 4721 sayılı Medeni Kanun’un 734/1. maddesi ile: “Önalım hakkı, alıcıya karşı dava açılarak kullanılır” denmektedir. Dolayısıyla önalım hakkının kullanılması dava açma koşuluna bağlanmıştır.

Türk Medeni Kanunu’nun 734/2. maddesinde ise: “Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim tarafından belirlenen süre içinde hâkimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür”. Bedele karşı muvazaa iddiası ileri sürülmediği durumlarda, sözleşme tablosunda gösterilen satış bedelinin, tapu giderleri ile beraber alıcıya ödenmesi gerekir. Yargıtay’ın uzun yıllar süregelen bu uygulaması sonrasında Medeni Kanunla madde haline getirilmiştir. Fakat, aradan uzun yıllar geçtikten sonra önalım hakkının kullanılması halinde, önalım bedelinin sözleşmedeki bedel + harç ve masraflar olarak kabul edilmesi ekonomik koşullara bağlı olarak uygun olmayabilir.

Önalım bedeline itiraz için önalım hakkına konu olan payın satış ile dava tarihi arasında uzun bir süre geçmiş olmalı. Sonrasında da alıcının, aradan geçen uzun süreye sebep dava tarihindeki değerin göz önünde bulundurulmasını talep etmesi gerekir. Hakimler Genel Kurulu’na göre alıcının, payın gerçek değerinin sicilde gösterilen değer olmadığını, satıştan sonra payın değerinin objektif nedenlerden dolayı veya enflasyon sebebiyle değiştiğini ileri sürme hakkı vardır.

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder