Paylı Mülkiyette Yapılan Her Pay Satışı Önalım Hakkı Doğurur – Önalım Davası

Paylı Mülkiyette Yapılan Her Pay Satışı Önalım Hakkı Doğurur - Önalım DavasıÖnalım hakkı yenilik doğuran bir haktır. Müşterek mülkiyette (paylı mülkiyet) her pay satışı ile önalım hakkı doğar. Payını sattıktan sonra, yeniden aynı payı geri alan paydaşa karşı da önalım hakkı ileri sürülebilir.

Taraflar arasındaki önalım davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 03.02.1994 gün ve 1993/479 E, 1994/105 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 29.03.1994 gün ve 1994/3299-3598 sayılı ilamıyla:

… Şuf’alı payın ilişkin olduğu taşınmaz, tapuda 1/2 payı davacı H.B., 1/2 payı da ilk satıcı S.G. adına kayıtlı olan müşterek mülkiyete (paylı mülkiyet) tabi bir taşınmazdır. Bu paydaşlardan S.’nin payının tamamını 17.12.1992 tarihinde M.E. adlı kişiye satmış, adı geçen kişi dahi bu payı 24.12.1992 tarihinde yine şimdiki davalı S.G.’ye satmıştır. Davacı, davayı bu satışı yeni öğrendiğinden bahisle 28.04.1993 tarihinde açmıştır. Müşterek taşınmazda her pay satışı ile önalım hakkı doğar. Bu hak yenilik doğuran inşai bir haktır. Gerek 17.12.1992 tarihinde, gerekse 24.12.1992 tarihinde paydaş kişinin yaptığı satışlar üçüncü kişiye pay satışı şeklinde olduğundan her iki satışla da davacının önalım hakkı doğmuştur. 17.12.1992 tarihinde yapılan satıştan sonra o tarihe kadar paydaş olan S., paydaş olmaktan çıkmıştır. Zira taşınmazda başka payı bulunmamaktadır. Bu sebeple 24.12.1992 tarihinde ona yapılan satış yine paydaş olmayan üçüncü kişiye satış yapmaktan ibarettir. Dava tarihi itibariyle dava konusu payın malik olan bu kişi aleyhinde dava açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ortada yine tapu paydaşlarından birine veya şuf’alı paydan başka payı bulunan ilk satıcıya iade söz konusu olmadığından kötü niyetin ispatı gerekmez. Bu nedenle davacının esasının kabulü icabeder. Hak düşürücü sürenin geçirildiği kanıtlanamadığına göre ve önalım bedeli depo edildiğine göre, önalım hakkının tanınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi isabetsizdir… gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle önalım hakkının kullanılmasına konu yapılan taşınmazda 1/2 pay sahibi olan davalı S.’nin vekilinin 07.07.1993 günlü cevap dilekçesinde yer alan, çekişmeli payın satış suretiyle intikalinin yapılıp, yine bedeli ödenerek satış yoluyla geri alındığına ilişkin açık ifadesine göre; Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, (YHGK. 05.05.1994 T. 6-709 E. 707 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder