Satış Vaadi Sözleşmesine Dayanarak Cebri Tescil İstemek – Tescil Davası

Satış Vaadi Sözleşmesine Dayanarak Cebri Tescil İstemek - Tescil DavasıHisse devrine ilişkin bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil davasında, köyde ve imar planı dışında bulunan nizalı taşınmazın tapuda tarla olarak kayıtlı olduğu ve tarım arazisi olarak kullanıldığı, yapılaşma amacı bulunmadığı anlaşıldığına göre; mahkemece davanın İmar Kanunu’nun 18/son maddesi kapsamına girdiğinden ve hisse devrinin mümkün olmadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru değildir. (3194 sayılı İmar Kanunu madde 18/son)

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.9.1997 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı cebri tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 6.4.1999 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sora dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

Davacılar, Saygeçit köyü 510 parsel sayılı taşınmazdaki davalı hisselerini satış vaadi sözleşmesi ile aldıklarını belirterek bu hisselerin adlarına tescilini istemişlerdir.

Mahkemece, nizalı yerin imar sınırları dışında kaldığını ve hisse devrinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar vermiş, hükmü davacılar temyize getirmiştir.

Taraflar arasında noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesine göre, davalılar 510 sayılı parselde murislerinden gelen hak ve hisselerinin tamamını davacılara satışını vaat etmişlerdir. Saygeçit köyünde tapuda tarla olarak kayıtlı olan dava konusu taşınmazda davalıların murisi M. 40205/169866 hisse sahibidir. Yapılan keşifte de nizalı yerin halen tarım arazisi olarak davacılar tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesinin son fıkrasında “Veraset yolu ile intikal eden, bu Kanun hükümlerine göre şüyulandırılan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz” hükmü getirilmiştir. Bu hüküm imar planı uygulamasına geçilmeyen yerlerde çarpık yapılaşmayı önlemeye yöneliktir.

Somut olayda dava konusu taşınmaz tarla olarak Saygeçit köyünde tapuda kayıtlı olup imar planı dışındadır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesinin son fıkrasında belirtildiği şekilde yapılaşma amacı yoktur. Tarım arazisi olarak kullanılmakta olup, anılan fıkrada bu şekilde kullanılan yerlerin ayrık tutulduğu görülmektedir. Bu nedenle nizalı yerin anılan fıkra kapsamında olduğu gerekçesiyle verilen red kararında isabet görülmemiştir.

Yukarıda yazılı nedenlerle, yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, (Y.14.HD. 02.10.2000 T. 4543 E. 5749 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder