1- Tapu kütüğüne ve tapulama ile ilgili sicile yönelik davalar, adli yargı yerinde görülür.
2- Parsel malikinin davaya dahil edilmesinden sonra, çekişmenin giderilmesi hususunda bir karar verilmesi gerekir. (Medeni Kanun madde 1013, 1027)
Taraflar arasındaki, çekişmenin giderilmesi davasından dolayı, yapılan yargılama sonunda, İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın görevden reddine dair verilen 9. 2. 1987 gün ve 1986/551-1987/87 sayılı kararın incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 8.10.1987 gün ve 6372- 8722 sayılı ilamı:
…Davacı Ö.Ö., İzmir Oğlananası Köyü sınırları içinde tapulama gören dava konusu taşınmaza ilişkin eski tapu kaydından intikalen ve mahkeme ilamı ile 1/3 pay iktisap etmiştir. Tapu idaresi kesinleşen bu ilamı, Genel Müdürlüğü’nden dosyada mevcut 24.4.1985 günlü emirleri gereğince ve “tapulamaya tabi tutulan yerlerde, tapulamadan önceki tapu kayıtları revizyon görmüş olsun ya da olmasın hukuki niteliğini kaybeder. Tapulama görmekle, tapu olma niteliğini yitiren bu eski kayıttan, ilamla da olsa yapılan bir iktisap, hiç bir hukuki sonuç doğurmaz” gerekçesi ile infa edemeyeceğini, HGK.’nun, 30.3.1974 gün ve 7/1150 Esas, 1074/304 sayılı kararının bu ilkeyi doğruladığını bildirmiştir. Bunun üzerine davacı Ö.Ö., anılan ilamın tescili lazım geldiğine dair karar ittihazını ve muarazanın bu şekilde önlenmesini, temyize konu bu davada istemiştir.
Mahkemece, böyle bir uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden söz edilerek, görevsizlik kararı verilmiştir. Oysa, tapu kütüğüne ve tapulama ile oluşturulan sicillere yönelik böyle bir davanın idari yargı ile ilgisi yoktur. Medeni Kanun’un 1013 ve 1027. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesi, kesinlik ve kararlılık kazanmış yargısal uygulamalar gereğidir. Hal böyle olunca, iddia ve savunma göz önünde tutularak işin esasının incelenmesi ve yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda dilenilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, (YHGK. 30.11.1988 T. 646 E. 965 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.