Tapuya Konulan Şerhin Etkisi – Tescil Davası

Tapuya Konulan Şerhin Etkisi – Tescil Davası1- Sicile şerh vermekle, kişisel hak güçlendirilmiş olur. Ancak bu, şerhten önce doğan kişisel hakları etkilemez.

2- Mahkeme kararı ile taşınmaz iktisap eden kimse, tescilden önce taşınmazı edinir.

3- Sonradan verilen tescil kararı, eski tarihli kararı ortadan kaldırmaz. Kazanılan hakkı etkilemez. (Medeni Kanun madde 1005)

Davacı T. vekili tarafından davalılar aleyhine, 3.4.1985 gününde verilen dilekçe ile muarazanın önlenmesi ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.7.1986 günlü hükmün, Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi, davalı A. vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, iki ayrı ferağa icbar suretiyle tescil ilamının varlığı ve infaz olunamaması nedeniyle, yaratılan muarazanın önlenmesi ve tescil istemine ilişkindir. M.Y., Kadıköy 3. Noterliği’nce düzenlenen 6:9.1981 gün 36952 sayılı sözleşme ile 326 ada, 1 parsel numaralı taşınmazda malik olduğu 138/250 payın, 60/250 payını A.’ya, yine Kadıköy 3. Noterliği’nce düzenlenen, 23.5.1983 gün 25076 sayılı sözleşme ile, mezkur taşınmazdaki tüm yani, 130/250 payını T.’ye satış vaadinde bulunmuştur. Açılan iki ayrı ferağa icbar suretiyle tescil davasının sonunda, Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 19.3.1984 gün ve 1983/761 Esas, 1984/140 karar sayılı ilamla, 601250 payın A., Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 9.5.1984 gün ve 1983/934 esas, 1984/140 karar sayılı ilamla, 326 ada, 1. parsel sayılı taşınmaz M.’ye ait paydan, 60/250 payın A., Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 9.5.1984 gün ve 1983/934 esas, 1984/295 sayılı ilamı ile mezkur taşınmazda M.’ye ait tüm, yani 130/250 payın T. adlarına tesciline karar verilmiştir. İki ilamın mevcudiyeti ve tarafların anlaşamaması üzerine, Tapu Sicil Müdürlüğü’nce söz konusu ilamlar infaz edilememiştir.

Davacı T. vekili, müvekkili lehine olan satış vaadi sözleşmesinin, 9.6.1983 günü tapuya şerh edildiğini, onun sözleşmeden doğan kişisel hakkının hukuksal güçlendirildiğini ve bu suretle A.’nın kişisel hakkına etkinlik kazandığı bildirilerek, A.’nın, muarazasının önlenmesini ve 326 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda, M.’ye ait 130/250 payın, davacı adına tescilini istemiştir. Satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerhi ile bu sözleşmeden doğan kişisel hak, hukuken güçlendirilmiş olur. Şerh tarihinden itibaren hukuken güçlendirilmiş bu hakkın, herkese karşı ileri sürülmesi mümkündür. Ve bu hususun, şerh tarihinden önce kazanılmış kişisel haklara etkinliği yoktur. Bu bakımdan, davacı T. lehine olan ve sözü edilen sözleşmeden doğan kişisel hak, hukuken güçlendirilmiş olur. Bu bakımdan davacı T. lehine olan satış vaadi sözleşmesinin, 9.6.1983 günü tapuya şerh edilmiş olması ve sözü edilen sözleşmeden doğan kişisel hakkın hukuken güçlendirilmiş bulunması, davalı A.’nin dayanağını teşkil eden satış vaadi sözleşmesi ile daha önce doğmuş olan kişisel hakkının etkilenmesi mümkün değildir. Öte yandan Medeni Kanun’un 705. maddesinde belirtildiği veçhile, tapuya tescilden önce mahkeme ilamı ile taşınmaz mülkiyeti kazanılır. Bu nedenle, Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 19.3.1984 gün ve 1983/761 esas 1984/140 karar sayılı tescil ilamı ile A., 326 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda, M.’ye ait 130/250 payını iktisap etmiştir. Daha sonra, davacı lehine kurulan hükmün, A.’nın iktisap ettiği hakkı etkilemesi önlenmesi ve A.’nın iktisap ettiği 60/250 pay yönünden, tescil isteklerinin reddi gerektiği halde, aksine bazı görüş ve düşünce ile tüm davanın kabulü doğru görülmemiştir.

Davalı A. vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (Y.14.HD. 24.03.1987 T. 986/8832 E. 987/2592 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder