Belediye Taşınmazlarının Satışı ve Yetki – Tescil Davası
1- 5393 sayılı yasanın 18. maddesinde belediye meclisinin görev ve yetkileri sayılmış olup, e bendinde, “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisi, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisine karar vermek” yetisinin belediye...
Kötü Niyetle Taşınmaz Edinme – Yolsuz Tescil Davası
Kural olarak, kötü niyetle taşınmaz edinme iddiaları tanıkla kanıtlanabilir ve bu konuda her türlü kanıt gösterilebilir. Cebri icra ve açık arttırma yolu ile yapılan satışlar sonucu bir taşınmazın satın alınmasında bile, Medeni Kanun’un 1024. maddesine dayanılarak tescilin yolsuzluğuna ilişkin dava açılabilir. Taraflar arasında görülen davada, davacı, maliki bulunduğu 1313 ada, 36 parsel sayılı taşınmazın, davalı (O)’ya...
Tescilde Tapu Sicil Müdürlüğünün Sorumluluğu – Tescil Davası
Tapu idaresinin ilamın tapuda infazı sırasında gerekli özeni göstermeyerek, davacı üzerinde kalması gereken payları da iptal etmek suretiyle hatalı olarak hükmü infaz etmesi usulsüzdür. Davalı idare Türk Medeni Kanunu’nun 1025. ve 1007. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olur. Taraflar arasında görülen davada; davacı, maliki olduğu 480 parsel...
Mahkeme Kararına Dayalı Tescil – Yolsuz Tescil Davası
ÖZET: Kesinleşmediği halde, kesinleşmiş gibi tapuya esas alınan tescil kararına dayalı tescil, yolsuz tescildir. Taraflar arasında, kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği düşünüldü: Hükmüne uyulan daire bozma kararında, dava konusu taşınmazın, tescil hükmü ve oluşturulan...
Beyannamedeki İmzanın Sahteliği – Yolsuz Tescil Davası
ÖZET: İki gayrimenkulün birleştirilerek tapuya tescil edilmesinde, tescilin hukuki sebebini teşkil eden ve tapu memuru önünde tarafların isteklerini yazılı olarak belirttikleri beyanname altındaki imzanın sahte olması halinde, yapılan tescil yolsuzdur; kaydın iptali gerekir. (Medeni Kanun madde 1025) Yargıtay 1. HD. kararı: Tevhit beyannamesinde, imza davacıya ait olmasa dahi, Sulh Hukuk Mahkemesinde, 3.12.1963 tarihli keşif...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.