Muvazaa Gerekçesiyle Satışın İptali İstemi – Tescil Davası
1- Tapu sicilindeki satış işleminin taraflarının ana-oğul olması, satışın bağış olduğunu göstermez. 2- Önalım hakkı sahibi, tapu sicilindeki işlemin tarafı olmadığından 27.3.1957 tarih 12/2 sayılı YİBK. uyarınca, muvazaa iddiasını her türlü delille ispat edebilir. 3- Satış işleminde tanık olan kişilerin para alışverişi olmadığını, bağışlandığını söylemeleri, yerinde yapılan keşifte belirlenen değerle kuvvetlendirilmesi ve davalı...
Sözleşmelerde Yapılan Muvazaalar
Gayrimenkul sektöründe taraflar, gizli sözleşme ile görünürdeki sözleşmenin niteliğini değiştirerek muvazaa yapabilmektedir. Bunun da uygulamada en çok görüneni muris muvazaasıdır. Yani miras bırakanın, mirasçılardan mal kaçırmak için gerçekte bağışladığı taşınmazı, resmi sözleşmede satış gibi göstererek devretmesidir. Yine önalım hakkını önlemek için aslında satılmış olan taşınmazı, bağış veya trampa sözleşmesi ile devredilmiş gibi...
Mirasçılardan Birine Satılan Muvazaalı Taşınmazın Araştırılması – Muvazaa Davası
Muvazaalı temliklerde akit tarihine kadar taşınmazını elden çıkarmayı düşünmeyen bir kimsenin ölümüne birkaç gün kala mirasçılardan birine temlikinde oldukça yüksek bir miktarda peşin para ile satıldığı halde terekede para çıkmamasının üzerinde durulması ve satın alınan satış karşılığı gösterilen parayı ödeme gücüne sahip olup olmadığı, taşınmazın temlik tarihindeki gerçek bedeli ile satış bedeli arasında göze çarpan bir fark bulunup...
Satış Vaadi Sözleşmesine Şerhin Etkisi – Tescil Davası
Bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şerh edilmediği sürece, vaat konusu taşınmazın tapudan bir üçüncü kişiye temliki halinde sonradan ayni hak iktisap eden bu kişiye karşı ileri sürülemez. Ancak şerh edilmemiş dahi olsa, düzenlenmesinden sonra vaade konu taşınmazın sırf vaat alacaklısını zarara uğratmak amacıyla malikince danışıklı olarak bir başka kişiye tapudan temliki halinde, vaat alacaklısının muvazaa nedeniyle tapunun...
Tapusuz Taşınmazın Devrinde Muvazaa İddiası – Tescil Davası
Tapusuz taşınmazlar, menkul mal niteliğinde olup bu tür taşınmazların mülkiyetinin devredilmesi herhangi bir şekle tabi değildir. Her ne kadar senette temlik işlemi satış olarak gösterilmiş ise de bağış olduğu açıktır. Ancak Borçlar Kanunu’nun 18. maddesi gereğince görünürdeki satış işlemi geçersiz ise de, izlenen bağış işlemi geçerlidir. Sözleşmenin miras bırakanın iradesi doğrultusunda yorumlanması zorunludur. (818 sayılı...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.