Baraj Altında Kalan Taşınmazın İmar ve İhyası – Tescil Davası

Baraj Altında Kalan Taşınmazın İmar ve İhyası - Tescil Davası1- Üzerinde ekim ve dikim yapılmayan, ziraate elverişli olmayan ve ekonomik amacına uygun şekilde kullanılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazın imar ihya edildiği kabul edilemez.

2- Baraj su koruma alanında bulunan taşınmazlar iktisaba elverişli olmayan taşınmazlardır.

E.E ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair İzmir 5.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 15.05.2000 gün ve 911-409 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

Davanın kabulüne dair hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil talebi niteliğindedir. Bu tür davaların kabulüne karar verilebilmesi için taşınmazın niteliğinin iktisaba elverişli olması, başka bir anlatımla Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmayan özel mülkiyete konu yerlerden olması gerekir.

Keşifte yapılan inceleme sonunda, orman yüksek mühendisi, ziraat yüksek mühendisi ve teknik bilirkişiler tarafından müştereken düzenlenen 25.10.1999 tarihli raporda; taşınmazın ortalama % 18 meyilli yamaç konumunda olup, toprağının taşlı, kumlu ve geçirgen bir yapıya sahip olduğu, fazla meyil sebebiyle orman toprağı özelliği olan koyu renkli humus nitelikli yıkanmış toprak niteliğinde olduğu, davalı taşınmazda erozyona karşı hiçbir önlem alınmadığı ve bu haliyle toprak muhafaza karakteri taşıdığı, aşırı otlanmadan çalı kümeleri haline dönüştüğü, üzerinde kermes meşesi, akçakesme ve delicelerin seyrek ve dağınık olarak bulunduğu ve zeminin hiç sürülmemiş hali arazi durumunda olup alt tabaka bitki örtüsü olarak da sistus (laden), yabani otlar ve dikenlerle örtülü bulunduğu açıklanmıştır. Taşınmazın açıklanan nitelikleri itibariyle üzerinde ekim ve dikim yapılmayan ve ziraate elverişli olmayan ve ekonomik amaca uygun şekilde kullanılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki sahipsiz yerlerden olduğu ve herhangi bir şekilde ihya işleminin söz konusu olmadığı anlaşılmakta olup, bu tür yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisabı mümkün değildir. Bundan ayrı, Belediye İmar Müdürlüğünün 23.02.1999 tarihli ve 364 sayılı cevabi yazılarında da; taşınmazın tasdikli nazım imar planına göre mücavir alan dahilinde ve Tahtalı Barajı uzun mesafeli su koruma alanında kaldığı ve nazım imar planına göre orman niteliği korunacak alanlara rastlandığı bildirilmiştir.

Taşınmaz bu niteliği itibariyle de ziraate elverişli olmayan yerlerden bulunmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, değişik düşüncelerle kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (Y.8.HD. 10.10.2000 T. 6728 E. 7319 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder