Belediye Başkanının Dava Kabulü – El Atmanın Önlenmesi Davası

Belediye Başkanının Dava Kabulü - El Atmanın Önlenmesi DavasıBelediye Başkanının davayı kabul edebilmesi için 1580 sayılı Kanun’un 70/13-B (5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 18/h) ve 100/C maddeleri uyarınca Belediye Meclisinin davanın kabulüne karar vermesi ve bu kararı mahallin en büyük mülki amirinin onaması gerekir.

Taraflar arasındaki “meraya vaki el atmanın önlenmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Kığı Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.04.1982 gün ve 196-49 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 23.11.1982 gün ve 5489-6634 sayılı ilamiyle;

… dava meraya el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, kesin hüküm nedeniyle reddedilmiştir. Hükmün dayanağını Kığı Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.09.1979 gün ve 1979/69 esas, 1979/138 karar sayılı ilamı teşkil etmektedir. Anılan ilam, Güzgülü Köyü vekilinin meraya el atmasının önlenmesi isteğiyle açtığı davanın Yedisu Belediyesi Başkanının kabulüne dayanılarak tesis olunmuştur. 1979/69 esas sayılı dosyada Yedisu Belediyesi Başkanının davayı kabule yetkili olduğuna ilişkin belgeye rastlanmamıştır. Belediye Başkanının davayı kabul etmesi için yetkili olması yasa gereğidir. Zira dava değeri 1.000 lirayı aştığından 1580 sayılı Belediye Yasasının 70/13-B, 71 ve 100/C maddeleri uyarınca Yedisu belediye meclisinin davayı kabule karar vermesi ve bu kararın mahallin en büyük mülkiye amirince onanması gerekir. Açıklanan Yasa hükmü yerine getirilmiş ise, Kığı Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.09.1979 gün ve 1979/69-138 sayılı ilamı Yedisu Belediyesini bağlar ve yazılı olduğu üzere işbu davanın reddi gerekir. Aksi takdirde, Belediye Başkanının kabulü hukuki sonuç doğurmaz ve kesin hüküm varlığından söz edilemez. O zaman, meraya vaki muaraza ve el atmanın önlenmesine ilişkin ve eda davası niteliğinde olan işbu davanın dinlenilmesi, tarafların delillerinin toplanması ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekir.

Açıklanan biçimde bir inceleme ve soruşturma yapılmadan kesin hüküm varlığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır… gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle hem özel yetkisi bulunmayan ve hem de mera gibi bir kamu malı üzerinde tasarruf yetkisi olmaması gereken Belediye Başkanının daha önce açılan davayı kabul etmesi hukuki bir sonuç doğuramayacağına ve böyle geçersiz bir kabul üzerine verilen ve temyiz edilmeyerek kesinleşen bir hüküm bu davanın incelenmesine engel teşkil etmeyeceğine göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, (YHGK. 09.05.1984 T. 1983/14-632 E. 1984/531 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder