Çay Yatağının Zilyetlikle Kazanılması Mümkün mü? – Tescil Davası

Çay Yatağının Zilyetlikle Kazanılması Mümkün mü? – Tescil DavasıÇayın terk ettiği alan sonradan kendiliğinden veya imar ihya ile tarım arazisi haline gelmiş ise olağanüstü zaman aşımı yoluyla kazanılabilir. (Medeni Kanun madde 713 [639]) (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 14, 17)

B.B. ile Hazine aralarındaki tescil davasının reddine dair Kozan Asliye 1. Hukuk Hakimliğinden verilen 25.12.1991 gün ve 1-385 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.10.1992 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat F.G. ve karşı taraftan Hazine vekili Avukat B.Ç. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Dava Medeni Kanun’un 639/1. maddesine dayanan tescil davasıdır. Bu maddeye göre davanın öncelikle Hazineye ve ilgisi yönünden de ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekir. Taşınmazın kuzeyinde yol bulunmaktadır. Ayrıca bilirkişi ve tanıklar Belediyenin bu yere çöp döktüğünü bildirmişlerdir. Yol belediyeye ait ise, her iki yönden davanın belediyeye, yol köy tüzel kişiliğine ait ise ilgili köy tüzel kişiliği ile birlikte belediyeye yöneltilmesi ve kamu kuruluşlarının savunmaları belirlenmek suretiyle ona göre inceleme yapılması gerekmektedir.

Kabul şekline göre aktüel çay yatağının zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün değil ise de çayın terk ettiği alan ve bu olaydan itibaren tarım arazisi haline gelmiş, yahut taşlık ve çalılık olup da imar ihya edilmiş ve imar ihya yolu ile kazanılma şartları zilyet lehine oluşmuş ise, olağanüstü zaman aşımı yolu ile böyle bir taşınmazın kazanılması mümkün olabilecektir. Bu durumda taşınmazın niteliğinin zıraatçi ve jeolog bilirkişi aracılığı ile belirlenmesi, ne suretle tasarruf edildiğinin imar ihya edilip edilmediğinin, imar ihya edilmiş ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde belirlenen koşulların davacı lehine oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu kerre taşınmazın çay yatağı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (Y.8.HD. 25.12.1991 T. 5117 E. 14249 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder