Denizden Doldurarak Mülk Elde Etmek – Tescil Davası

Denizden Doldurarak Mülk Elde Etmek – Tescil DavasıÖzel tüzel ve gerçek kişilerin denizden doldurma suretiyle taşınmaz iktisabı mümkün değildir. (2644sayılı Tapu Kanunu madde 8)

Davacılar 157 ada 6 parselin önünde bulunan 49 metrekarelik ve 321 ada 13 parselin önünde bulunan 999 metrekarelik yerin izin alınmak suretiyle denizden doldurulduğunu ileri sürerek bu kısımların adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

İstanbul Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğünün aslı olmayan fotokopisi dosyada bulunan 21.9.1970 tarihli ve 59213-217 sayılı S.T. ve R.T.’ye hitaben düzenlenen yazıda 321 ada 13 parsel sayılı taşınmazın önünde 999 metrekarelik, 6 parselin önünde ise 49 metrekarelik sahanın toplam olarak 1048 metrekarelik kısmının denizden doldurulmasında bir mahsur bulunmadığı bildirilmiştir. Bu yazının aslı ibraz edilmemiştir. O itibarla yazının bir belge olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır. Doldurmaya izin verildiği kabul edilse bile 2644 sayılı Kanun’un doldurmaya izin veren 8. maddesi 1972 yılında yürürlüğe giren ve 6785 sayılı İmar Kanunu’nu değiştiren 1605 sayılı Kanun’un ek 7 ve 8. maddeleri ile yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece kamu kurumlan dışında özel gerçek veya tüzel kişilerin denizden doldurma suretiyle yer kazanması yasaklanmıştır. Buna göre İmar Kanunu’nu değiştiren bu hükümler kamu düzenine ilişkin bulunduğundan belirtilen doldurma koşulları yerine getirilmiş olsa bile tescil için idarece tapuya yazı yazılmamış ise bu doldurma kazanılmış hak sağlamaz. Ayrıca olayımızda fotokopi şeklindeki yazıdan doldurma izni verildiği fakat doldurmanın tamamlanıp tamamlanmadığı kanıtlanmamıştır. 3 yıl süre ile doldurulması istenilmiş fakat bu doldurma işinin 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 8 ve bunu izleyen maddelerine göre tamamlanmış olduğu da kanıtlanmamıştır. Bu durumda doldurma izni verilmiş olsa bile doldurmanın denetimi idareye ait olduğundan idarece doldurma işinin tamamlandığı ve tescile hak kazandığı ayrı bir yazı ile belirtilmelidir. Oysa fotokopiden sonra 1.9.1984 tarihli yazıda doldurulan yere ait bu işlemin tamamlanıp tamamlanmadığından söz edilmeksizin istenilen yerin tesciline imkan bulunmadığı belirtilmiştir. Bütün bu açıklamalara göre doldurmaya imkan veren Tapu Kanunu’nun 8. maddesi özel gerçek ve tüzel kişiler yönünden yürürlükten kaldırılmış olduğundan bu suretle iktisap artık mümkün değildir. Sonradan 1605 sayılı Kanun’un yürürlükten kaldırılmış olması önce yürürlükten kaldırılmış olan Tapu Kanunu’nun hükümlerinin yeniden avdet etmesini gerektirmez.

Davacılara ait davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm verilmesi isabetsiz ve temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (Y.8.HD 07.12.1987 T. 13662 E. 14189 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder