Dere Yatakları Özel Mülkiyete Geçebilir mi? – Tescil Davası

Dere Yatakları Özel Mülkiyete Geçebilir mi? - Tescil DavasıAktif dere yatakları zilyetlikle kazanılamaz. Yağışlı mevsimlerde dere şeklinde akıntı oluşturup daha sonra yabani otlarla kaplanan taşınmaz özel mülkiyete konu olamaz.

A.Ç. ile Hazine ve Başören Köyü Muhtarlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Altınyayla Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 24.06.1998 gün ve 15-39 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

Davacı, sınırları dava dilekçesinde yazılı bir parça yerin kadastroca 91 no.lu parsele katılarak Hazine adına tespit edildiğini; oysa bu yeri 30.12.1997 tarihinde S.A. isimli şahıstan satın aldığını, satıcısının ve kendisinin eklemeli zilyetliğinin toplam 20 senenin çok üzerinde bulunduğunu belirterek zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak kısmen iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı Hazine ise dava konusu yerin dere yatağı olduğundan bahisle zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu bölümün dere yatağı olmayıp özel mülkiyete koru çayır niteliğindeki yerlerden olduğundan ve davacının zilyetlikle edinim şartlarını lehine gerçekleştirdiğinden bahisle davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

Dava zilyetliğe dayalı kısmı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup yapılan yargılama sırasında dinlenen bilirkişi B.D. 14.10.1997 hakim havale tarihli raporunda; dava konusu yerin tarımsal faaliyete uygun olmadığını, yağışlı mevsimlerde yağmur sularının aktığı ve birikinti oluşturan bir yer olup su akıntısı ve birikintisi kesildikten sonra üzerinde kendiliğinden yetişen yabani çayır otları ile kaplandığını ve davacının da bu otları biçerek veya hayvanlarını otlatmak suretiyle değerlendirildiğini açıklamıştır. 09.10.1997 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanığı dava konusu yerin üzerinde yağışların bol olduğu dönemlerde dere biçiminde akıntı olduğunu, suyun azalması ile de kendiliğinden yetişen ot ve çayır kapladığını, davacının da bu ot ve çayırları biçerek kullandığını zaten köydeki geleneklere göre herkesin kendi tarlasının yanındaki bu gibi çayırlık alanları kullandığını, çayırlar biçildikten sonra da tüm köylünün hayvanlarının bu yerleri otlak olarak kullandıklarını açıklamışlardır. Bu açıklamalar karşısında dava konusu yerin tarımsal faaliyete uygun olmayan sadece yağışlı mevsimlerde dere şeklinde akıntı oluşturacak biçimde su akan, suların çekilmesi ile de kendiliğinden yetişen yabani çayır otları ile kaplanan bir alan olduğu ve bu alanın önce davacı tarafından bilahare de tüm köylü tarafından otlak olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Sadece kendiliğinden yetişen otların biçilmesi yolu ile olan kullanım şeklinin mülkiyet hakkı sağlamayacağı, kadı ki yukarıda açıklanan niteliklerdeki bir yerin özel mülkiyete de konu olamayacağı düşünülerek davanın reddi gerekirken deliller yanlış değerlendirilerek kabulü cihetine gidilmesi doğru değildir. Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (Y.8.HD. 25.03.1999 T. 1813 E. 2779 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder