Elbirliği ile Mülkiyette Hisse Satışı Yapılması – Tespit Davası

Elbirliği ile Mülkiyette Hisse Satışı Yapılması - Tespit Davası1- Elbirliği ile mülkiyette, ortağın hissesi muayyen olmayıp mevhum bulunduğu cihetle muristen kalan taşınmazlar paylaşılmadığı veya elbirliği haline son verilmediği takdirde, mirasçılardan biri veya birkaçının üçüncü kişilere yaptıkları temlikler, satışlar geçersizdir.

2- Aynı murisin mirasçıları arasında pay satışı yapıldığı, bir mirasçının diğer mirasçıya yaptığı pay satışının yazılı olmak koşuluyla geçerli sayılacağı Medeni Yasanın 612. maddesi ile 24.5.1985 gün ve 2/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu Kararı gereğidir.

3- 3402 sayılı Kadastro Yasasının 13. maddesinde tapu dışı satışların geçerliliği için öngörülen 10 yıllık sürenin mirasçılar arasındaki pay satışında uygulama yeri yoktur. (Medeni Kanun madde 677) (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 13) (YİBK. 24.5.1985 gün ve 2/5 s.)

Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hüseyin tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Kadastro sırasında; 304 sayılı, 39020 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu ve vergi kaydı ile kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle Hüseyin ve paydaşları adlarına tespit edilmiştir. İtirazı, tapulama komisyonunda reddedilen Hüseyin, tesbit maliklerinden Mehmet ile Emine’nin satın aldığına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin Hüseyin ve paydaşları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hüseyin tarafından temyiz edilmiştir.

Kadastroca, dava konusu parsel tarafların ortak miras bırakanı Hasan bini Halil’e ait Haziran 1289 tarih, 127 numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilerek payları oranında tüm mirasçıları adına tespit edilmiştir. Tespit maliklerinden davacı Hüseyin, tespitten önce davalılar Mehmet ile Emine’ye ait miras paylarını haricen satın aldığını ileri sürerek dava açmıştır. Çekişmeli parselin Hasan bini Halil’den geldiği, Haziran 1298 tarih, 127 numaralı tapunun kapsamında kaldığı ve kayıt malikinin ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim edilmediği tartışmasızdır. Uyuşmazlık terekeye dahil taşınmaz malda Emine ve Mehmet’e ait miras paylarının davacıya satılıp satılmadığı, satılmış ise iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. Mirasçılardan Emine ile Mehmet’in miras paylarını davacı Hüseyin’e sattıklarına ilişkin dosya arasında bulunan satış senetlerinin doğru olduğunu, ancak sonradan satışın bozulduğunu ve satış senedi üzerindeki tarihin değiştirildiğini ve değiştirilen satış tarihi ile kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar on yıllık sürenin geçmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Muristen kalan taşınmazlar paylaşamadığı veya elbirliği haline son verilmediği takdirde mirasçılardan biri veya bir kaçının üçüncü kişilere yaptıkları satışlar geçersizdir. Somut olayda, aynı murisin mirasçıları arasından pay satışı yapıldığı, mirasçısının diğer mirasçıya yaptığı pay satışının yazılı olmak koşuluyla geçerli sayılacağı Medeni Yasanın 677. maddesi ile 24.5.1985 gün ve 2/5 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kurul Kararı gereğidir. Hal böyle olunca, içeriğine karşı çıkılmayan miras paylarının devrine ilişkin yazılı sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Bu halde 3402 sayılı Kadastro Yasasının 13. maddesinde tapu dışı satışların geçerliliği için öngörülen 10 yıllık sürenin somut olayda uygulama yeri yoktur. Mahkemenin kabul ettiği söz konusu yapılan senetler üzerindeki tanzim tarihlerinin değiştirilmesi olması var sayılsa bile sonuca ve olaya etkili değildir. Tüm dosya içeriği ve davalılar tarafından gösterilen delillerle sonradan satışın bozulduğuna ilişkin savunmada kanıtlanmış değildir. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken tapulu taşınmaza yapılan tapu dışı satış ile kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar on yıllık süre geçmediğinden söz edilerek davanın reddedilmesi isabetsizdir.

Davacı Hüseyin’in temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, (Y.17.HD. 14.02.1994 T. 719 E. 1328 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder