Komşu Tarlaya Gölge Yapan Ağaçların Kesilmesi – Zararın Giderilmesi Davası

Komşu Tarlaya Gölge Yapan Ağaçların Kesilmesi - Zararın Giderilmesi DavasıMedeni Kanun’un 737. maddesi hükmü, komşuluğa ilişkin zorunlu çıkar çatışmalarını düzenleyen temel bir hukuk kuralıdır.

Taraf taşınmazlarının ortak sınırındaki davalıya ait ağaçların budanması sureti ile davacı taşınmazına gölge yapıp yapmayacağı hususu araştırılmaksızın, adı geçen ağaçların tamamının dipten kesilmesine karar verilmesi doğru değildir.

Taraflar arasında görülen davada; davacı, davalılara ait 233 parsel sayılı taşınmazın, davacıya ait I 15 parselin sınırında bulunan ağaç dallarının fındık mahsulüne zarar verdiklerini belirterek, ağaçların kesilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine savunmuşlardır.

Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Karar, yasal süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

Davacı, davalıya ait 233 parsel taşınmazın üzerinde bulunan akasya, kızılağaç ve meşe türündeki ağaçların dalları ve gölgeleri ile kayden maliki olduğu I 15 parsel sayılı fındık bahçesinde zarara sebebiyet verdiklerini ileri sürüp, ağaçların kesilerek zararın giderilmesini istemiştir.

Mahkemece, gölgelerinden ötürü, davacının fındık bahçesinde zarara yol açtıklarının sabit görüldüğünden bahisle, toplam 88 adet ağacın dipten kesilmesine ve zararın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Gerçekten, yapılan keşiflerde hazır bulunan uzman bilirkişilerin düzenlediği raporlardan, davalıya ait komşu taşınmazlardaki ağaçların gölgeleri ile davalının fındık bahçesinin bir bölümünde zarara yol açtıkları ve fındık mahsulünü etkiledikleri anlaşılmaktadır. Ne var ki, hükme esas alınan uzman bilirkişi raporlarında, zarara sebebiyet veren gölgenin, ağaç dallarının kısmen budanarak (kesilerek) aralanması, ya da benzeri başkaca bir işlemin veya işlemlerin yapılması şeklindeki önlem ya da önlemlerle giderilip giderilemeyeceğine hiç değinilmemiş, ağaçların dipten kesilmeleri yolundaki önlem soyut bir görüş olarak bildirilmiştir.

Bilindiği üzere, Medeni Kanun’un 737. maddesi hükmü, komşuluğa ilişkin zorunlu çıkar çatışmalarını düzenleyen ve dengeleyen temel bir hukuk kuralıdır. Bu nedenle, komşuluk hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığı çözmek durumunda kalan hakim, gerek zararı saptama, gerekse zararı giderici önlem ya da önlemleri bulma yönünden, her somut olayın özelliğini gözetmek, çıkar çatışmalarını, olaya en uygun düşecek şekilde bağdaştırmak ve özverileri denkleştirmek durumundadır.

O halde, mahkemece uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla, yerinde yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişilerden; gölgenin yol açtığı zararın taraf taşınmazlarının konumuna, niteliklerine yöresel örf ve adetlere, özellikle teknik ziraat kurallarına göre, başkaca önlem yada önlemlere başvurulmak suretiyle giderilip giderilemeyeceğini bilimsel ve gerekçeli biçimde açıklayan rapor alınması ve alınacak raporda önerilen önlem ya da önlemlerden, olaya en uygun düşenine ve adil olanına hükmedilmesi gerekirken, önlem yönünden açıklama taşımayan ve bu yönüyle hükme yeterli olmayan raporlara dayanılarak karar verilmesi isabetsizdir.

Kabule göre de; davacının isteğini, dava dilekçesinde 233 parsel sayılı taşınmazdaki ağaçlar ile sınırladığı gözardı edilerek, istek dışına çıkılıp, davalıya ait diğer taşınmazın üzerinde bulunan ağaçlar hakkında da hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, (Y.1.HD. 22.01.1987 T. 1986/13684 E. 1987/196 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder