Kültür ve Tabiat Varlığı Olan Taşınmazın Durumu – Tescil Davası

Kültür ve Tabiat Varlığı Olan Taşınmazın Durumu – Tescil DavasıTapu kapsamında kalan taşınmaz içinde kültür ve tabiat varlığının bulunması halinde, taşınmazın tapu maliki adına tesciline ve kültür ve tabiat varlığı ile korunma alanının tapu sicilinin beyanlar hanesine şerh verilmesi gerekir.

Kadastro sırasında, 104 ada 5 parsel sayılı 213.70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, bölünme parsellere uygulanan tapunun miktar fazlası olup, vergi kaydı, miras ve paylaşım yoluyla geçen kazandırıcı zaman aşımı süresince davacıların zilyedinde olmasına karşılık, 1. derecede arkeolojik sit alanı içinde kaldığından söz edilerek, davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar vergi kaydı ile 40 yıldır taşınmaza zilyet olduklarını ileri sürerek, taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne ve çekişmeli 5 sayılı parselin davacılar adlarına ortaklaşa tapuya tesciline karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, davacı tarafından dayandığı tapu kaydının taşınmazı kapsadığından söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; kayden hudutları arz üzerinde yerel bilirkişice gösterilmemiş, haritasında yeri işaret ettirilmemiştir. Bundan başka, 23 Temmuz 1983 günü yürürlüğe giren 2863 sayılı 5805 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu ile 5805 sayılı Kanunu yürürlükten kaldırmış, yeni esas ve usuller öngörülmüştür. Kanun kamu düzeni ile ilgili olduğundan derdest davalara uygulanacağı açıktır. Kanunun 11. maddesi metninde ve bir bütün olarak incelenmesinden anlaşıldığı gibi kamu kurum ve kuruluşlarının, gerçek ve tüzel kişilerinin gerçekleşmiş mülkiyet haklarına dokunmamıştır. Ancak üstünde veya altında korunması gerekli kültür veya tabiat varlıkları bulunduran taşınmazların tapu kütüğünün beyanlar hanesine koruma kurul kararı ile varlığı Kültür ve Tabiat varlığıdır şerhi konulacağı ve koruma alanının koruma kurulu kararı ile saptandığı 7 ve 8. maddelerle hükme bağlanmıştır. Ancak dava açıldığı takdirde mahkemelerce de bu Kanununun getirdiği düzenleme doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması ve kurul kararları doğrultusunda tescil kararı verilmesinde yasal zorunluluk vardır.

Bu durumda mahkemece, Kültürce Turizm Bakanlığına müzakere yazılarak, çekişmeli taşınmazın üstünde ve altında kültür ve tabiat varlığı bulunup bulunmadığının sorulması, bulunması halinde tapu kütüğüne tesciline gerek olup olmadığı yönünden Koruma Kurulundan karar alınması, koruma alanının tespiti ve haritaya bağlanması için Koruma Kuruluna yazı yazılması, tapu kapsamında kalması halinde taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, üzerindeki kültür veya tabiat varlığı ile koruma alanının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde şerh verilmesine karar verilmesi gerekir. Kalmaması halinde ise; zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı ile korunma alanı dışında kalan yer için davacı adına tescil kararı verilmelidir. Temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (Y.16.HD. 17.12.1993 T. 4225 E. 13412 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder