Pis Su Kanalı için Mecra Hakkı – El Atmanın Önlenmesi Davası

Pis Su Kanalı için Mecra Hakkı - El Atmanın Önlenmesi DavasıFiilen davalı taşınmazından geçen pis su kanalı ile ilgili olarak, mecra hakkı ve mevcut kanalın tamirine izin verilmesi istemleriyle açılan dava, davalının açtığı aynı yere ilişkin el atmanın önlenmesi davasıyla birleştirildiğine göre, öncelikle mecra hakkı ile ilgili ihtilafın çözümlenmesi gerekir.

Davacı tarafından, davalı aleyhine, 6.8.1991 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen, 3.12.192 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:

Davacı ile davalı taşınmazları tapuludur ve her iki taşınmaz çaplıdır. Geçiş sebebi belli olmamakla birlikte, davacının pis su kanalı davalı taşınmazından geçerek genel pis su kanalına ulaşmaktadır. Bu yönde çapta, bir işaret ve Medeni Kanun’un 668-771. maddeleri uyarınca bir şerh mevcut değildir. Buna rağmen davacı, mevcut kanalının tamiri için, davalının müsaadesini sağlama ve mecra edinme amacı ile bu davayı açmıştır. Davalı da, bu müsaadeyi vermemekte ve çöküntünün davacı evinin altında bulunduğu, sızıntıların da bundan ileri geldiğini savunup, bir dava ile el atmanın önlenmesini istemektedir. Bu durumda, Medeni Kanun’un 668. maddesi uyarınca, davacının açmış bulunduğu su kanalının geçirilmesi ile ilgili davasına bu madde şartları dairesinde bakılıp, sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, sadece tamir ile yetinerek sonuca ulaşma doğru görülmediğinden, hükmün bozulması gerekmiştir. Hükmün BOZULMASINA, (Y.14.HD. 24.02.1994 T. 1993/6202 E. 1994/1952 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder