Sınır Ölçüm Esasları – El Atmanın Önlenmesi Davası

Sınır Ölçüm Esasları - El Atmanın Önlenmesi DavasıKadastro parselleri için imar poligonlarına dayalı ölçüm yapılamaz. Kadastral bir planın (paftanın) uygulanmasında aslolan, ölçümün kadastro sırasında konulan ve o haliyle (yeri hiç değiştirilmeden) korunan nirengi ve poligon noktalarından yararlanılarak yapılmasıdır. Nirengi ve poligon taşlarının bulunamaması durumunda ise kadastro sırasında var olan sabit sınır, bina ve tesisler uygulamada dikkate alınmalı ve bunlara poligon noktası niteliği verilerek ölçüm yapılmalıdır. (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 20)

Davacı, paydaşı olduğu 7 parsel nolu taşınmaza davalı tarafından tecavüz edildiğini ileriye sürüp, el atmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli olarak temyiz edildiğinden; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, dosyaya ibraz edilen uzman bilirkişinin raporu esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak; hükme esas alınan raporda, zeminde poligon taşlarının bulunmaması durumunda ise kadastro sırasında var olan sabit sınır, bina ve tesisler uygulamada dikkate alınmalı ve bunlara poligon noktası niteliği verilerek ölçüm yapılmalıdır. Kadastro parselleri için imar poligonlarına dayalı ölçüm yapılamayacağı kuşkusuzdur.

Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bir uygulama yapılması, uzman bilirkişiden gerekçeli rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilip yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü BOZULMASINA, (Y.1.HD. 07.12.1993 T. 5981 E. 14954 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder