Taş Ocaklarının Mülkiyeti – Tescil Davası

Taş Ocaklarının Mülkiyeti – Tescil DavasıTaş ocakları, İl Özel İdarelerine ait kamu emlağı olduğundan, işleten kişiye mülkiyet hakkı vermez ve zilyetlikle iktisabı mümkün değildir. (Medeni Kanun madde 715) (HGK. 6.4.1955 ve 7/21-25) (6 Mayıs 1317 Tapu Kanunu)

Davacı kendi adına taş ocağı işletme ruhsatı almak suretiyle şirketine kiraya verdiği çekişmeli sahaya ait Hazine tapusunun iptali ile bu yerin kendi adına tescilini istemiş, davalı Hazine davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmesi üzerine hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine göre, uyuşmazlık konusu taşınmazın halen taş ocağı olarak işletildiği tartışmasızdır. Davacı A. dahi 16.8.1996 tarihli dava dilekçesinde bu olguyu kabul etmektedir.

HGK.nun 6.4.1955 gün, 7/21-25 sayılı İçtihadında da açıkça vurgulandığı üzere; 6.6.1317 tarihli Taş ocakları Nizamnamesinin (26.5.2004 T. 5177 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmıştır) 1. maddesi kapsamında kalan ve kamu emlağı sayılan taş ocakları, yürürlükten kaldırılan 608 ve 4268 sayılı kanunlarla hususi hükümlere tabi tutulmuş, bu türden taşınmazlar önceleri devlete ait iken, sonraki tadillerle İl Özel İdarelerine aidiyeti kabul edilmiştir.

Amme emlağı sayılan böyle bir yerde taş ocağı işletmeciliği yapılması, işleten kişiye mülkiyet hakkı bahşetmez. Değişik bir anlatımla, kamu emlağının zilyetlikle iktisabı mümkün değildir. Kaldı ki, bu yerler halen Hazine adına tapulu bulunmaktadır. Açıklanan nedenle; davanın reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçe ile kabulü cihetine gidilmesi doğru değildir. Davalı Hazinenin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (Y.8.HD. 23.09.1997 T. 1081 E. 5450 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder