Türk Vatandaşlığını Kaybedenlerin Taşınmazları – İtiraz Davası

Türk Vatandaşlığını Kaybedenlerin Taşınmazları - İtiraz DavasıTürk Vatandaşlığını kaybedenler, kayıp tarihinden itibaren yabancı muamelesine tabi olur. (403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu 25-26) (5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu madde 27)

Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı A.Y.Ş. tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:

Kadastro sırasında 296 ada 3 parsel sayılı 59, 85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu ve vergi kaydı ile harici paylaşma ve pay satışı nedeni ile A.Y.Ş. adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde Hazine satışın geçersiz olduğu, kayıt malikinin mirasçılarının vatandaşlığı kaybetmeleri nedeni ile taşınmazın Hazine adına tescili için dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı A.Y.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece davanın kabulüne, taşımaz davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Taşınmazın 1964 yılında ölen D.P. adına kayıtlı 24.1.1947 gün 75 sıra numaralı değişmez sınırlı tapu kaydı kapsamında kaldığı keşif ve uygulama ile saptandığı gibi bu yön mahkemenin de kabulündedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden gelen 30.10.1990 gün 59/680 sayılı yazıda Bakanlar Kurulu’nun 20.5.1976 tarih ve 7/12047 sayılı kararı ile D.P. mirasçılarından A. ve F.G.’nin Türk Vatandaşlığını kaybettiklerine karar verilmiş olduğu bildirilmekle beraber diğer mirasçılarının da Türk Vatandaşlığını kaybettikleri iddia ve kanıtlanmamıştır. Bakanlar kurulu kararının yasal dayanağı 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Yasasının 25/c maddesi olduğuna göre 26. madde uyarınca Türk Vatandaşlığından çıkarılan kişilerin Türkiye’de bulunan taşınmaz mallarının hukuki statüsünü ve sonuçlarını düzenleyen 35. maddesinin olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bununla beraber aynı yasanın 29. maddesinde de bu yasa uyarınca Türk Vatandaşlığını kaybeden kişilerin kayıp tarihinden itibaren yabancı muamelesine tabi tutulacakları, ikamet, taşınmaz mal edinme ve ferağı, miras ve çalışma gibi konularda da ancak Türk Kanunlarının yabancılara tanıdığı haklardan yararlanabileceği hükme bağlanmıştır. Ne var ki mahkemece A.  ve F.G.’nin Türk Vatandaşlığını kaybetmesi kararından sonra hangi ülke vatandaşlığını aldıkları, vatandaşlığını aldığı ülke ile Türkiye arasında taşınmaz mal edinme yönünden mütekabiliyet esasının bulunup bulunmadığı araştırılmadığı gibi karar yerinde bu yönlerin inandırıcı bir açıklaması da yapılmamıştır.

Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde tapu kayıt maliki D.P. mirasçıları olan A. ve F.G.’nin hangi ülke vatandaşlığını aldıkları ve vatandaşlığını aldığı ülke ile Türkiye Cumhuriyeti arasında yabancıların taşınmaz mal edinebilecekleri konusunda mütekabiliyet (karşılıklılık) esası bulunup bulunmadığı yetkili merciiler nezdinde gereği gibi araştırılmalı ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

Davalının A.Y.Ş.’nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, (Y.17.HD. 31.01.1995 T. 335 E. 428 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder