Vakıf Şerhli Taşınmazın Sahipsiz Duruma Düşmesi – Tapu İptal ve Tescil Davası

Vakıf Şerhli Taşınmazın Sahipsiz Duruma Düşmesi - Tapu İptal ve Tescil Davası1 – 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesine göre tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.

2- Vakıf şerhinin taşınmaz kayıtlarındaki varlığını sürdürdüğü sürece hukuki sonuçlarını doğurmaya devam eder.

Taraflar arasında görülen davada; Davacı Vakıflar İdaresi, Türk Medeni Kanunu’nun 588. maddesi uyarınca Hazine adına hükmen tescil edilen 8 parça taşınmazdaki çekişmeli payların “Koç Kara Vak- fı”na ait olduğunu ileri sürerek tapuların iptalini ve vakfı adına tescilini istemiştir. Davalı Hazine, adı geçen Vakfın gerçek bir vakıf olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, Koca Kara Vakfı ile ilgili kayıtta vakfın bulunduğu yer olarak gösterilen Şeyhli Köyünün Bolu idari sınırları içinde kalmadığı, dolayısıyla taşınmazları kapsamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Vakıflar İdaresi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi M.A.’nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davaya konu 8 parça taşınmazın nevi’nin dayanak tapu kayıtlarında, 1942 yılındaki kadastro tespit tutanaklarında ve çap kayıtlarında “Koç Kara Vakfı” olarak yazıldığı; Hazine tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 588. maddesine dayanılarak hasımsız olarak açılan 2002/21 esas sayılı davada, bu taşınmazlardaki çekişmeli pay maliklerinin gaipliğine ve paylarının Hazine adına tesciline karar verildiği, anılan kararın Nisan 2009’da sicile yansıtıldığı anlaşılmaktadır.

Davacı Vakıflar İdaresi, taşınmazların aslının vakıf taşınmaz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, Koç Kara Vakfı’nın bulunduğu Şeyhli Köyü’nün, taşınmazların yer aldığı Bolu İl sınırları içerisinde kalmadığı, dolayısıyla taşınmazların vakıf taşınmaz niteliği taşımadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Hemen belirtmek gerekir ki, vakıf şerhinin taşınmaz kayıtlarındaki varlığını sürdürdüğü sürece hukuki sonuçlarını doğurmaya devam etmesi kaçınılmazdır. Diğer taraftan, şerhin silinmesi yönünde açılmış bir dava da yoktur.

Hal böyle olunca, 2762 Sayılı Yasa’nın 2888 Sayılı Yasa ile değişik 29. maddesi ve sonradan yürürlüğe giren 5737 Sayılı Yasa’nın 17. maddesi hükümleri çerçevesinde işin esası değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru değildir.

Davacının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü oybirliğiyle BOZULMASINA, (Y.1.HD. 8.12.2010 T. 11688 E. – 12984 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder