Geçersiz Sözleşme ve Alım Hakkı – Tescil Davası

Geçersiz Sözleşme ve Alım Hakkı - Tescil DavasıKanun; borçlu borçlarını ödemediği surette alacaklıya taşınmazın bedelinden alacağını istifa hakkını vermiş ve borçlu borcunu ödemediği surette alacaklıya gayrimenkulü temellük yetkisi veren her türlü sözleşmeyi batıl saymıştır. (Medeni Kanun madde 873)

Davacı R.D. ve R.G.’in vekilleri tarafından, Sosyal sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davada: Tapu sicilindeki iştira hakkının kaldırılması, iptali ve bu sebeple, müdahale ve muarazasının men’i istenmiş, davacı Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından, R.D. aleyhine açılan davada ise, iştira hakkının kullanılması ve (44.176,87) lira bedel karşılığında taşınmazın kurum adına tesciline karar verilmesi istenmiş, her iki dava birleştirildikten sonra, tapudaki iştira hakkına ilişkin kaydın iptaline ve Sosyal Sigortalar Kurumu’nun, R.D. aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmiş, hüküm. Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar, 26 parsel numaralı taşınmazın, Kartal Belediyesi tarafından Eczacıbaşı Yapı Kooperatifine, 6188 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis ve tescil edildiğini, kooperatifin Sosyal Sigortalardan kredi almak suretiyle mesken yaptırarak, 26 parseli R.G. adına tahsis etmek suretiyle tapuya tescil edildiğini, tescil sırasında Sosyal Sigortalar Kurumu, 26 parsel üzerine bina inşa edilirken vermiş olduğu (44.176,87) liralık kredinin teminat altına alınması için, ipotekle birlikte mezkur bedel kadar, 10 sene süre ile iştira hakkı hususunda yazılı anlaşma yaparak tapuya tescil edildiğini, iştira hakkının sırf alacağı temine matuf bulunduğunu, R.G. tarafından, ipotek karşılığı olan borç ödendikten sonra, Kartal Belediyesi işbu devre müsaade ettiğinden, diğer davacı R.D.’e satıldığını, tapu sicil muhafızlığı iştira hakkı sebebiyle, satışı Medeni Kanun’un hükümlerine göre Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirince, kurum, ihtarname ile iştira hakkını kullanacaklarını bildirmek suretiyle muarazada bulunduğundan, tapudaki iştira hakkı kaydının iptalini istemiştir.

Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü ise, davasında; taşınmaz mal 26.11.1970 tarih, 12467 yevmiye numarası ile 10 yıl süre ile, (44.176,87) lira için iştira hakkı tesis ve tapuya tesis edilmiş ve R.G. bu taşınmazı iştira hakkı ile takyitli olarak sattığından, işbu taşınmazın kurum adına devri için, tapudaki kaydın tashihine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme kararında, yapılan iştira sözleşmesinin Medeni Kanun’un 873. maddesinde belirtildiği gibi, borçlunun borçlarını ödemediği surette, alacaklının gayrimenkulün bedelinden alacağını istifa edeceği ve borçlunun borcunu ödemediği surette alacaklının gayrimenkulü temellük etme salahiyetini veren her türlü mukavelenin batıl olacağına binaen, Borçlar Kanunu’nun 19 ve 20. maddeleri göz önünde tutularak ve diğer sebeplerden iştira hakkının tesisine ait tapudaki kaydın iptaline ve Sosyal Sigortalar Kurumunun açtığı davanın da reddine karar verilmiştir.

Medeni Kanun’un 873. maddesi, borçlu borçlarını ödemediği surette, alacaklıya taşınmazın bedelinden alacağını istifa hakkını vermiş ve borçlu borcunu ödemediği surette, alacaklıya gayrimenkulü temellük yetkisi veren her türlü sözleşmeyi batıl saymıştır. Buna karşılık 775 sayılı, Gecekondu Kanunu’nun 34. maddesi, belediyeler tarafından tahsis olunan arsalar üzerine yapılan binaların tahsis tarihinden itibaren 20 yıllık süre içinde devir ve temlik olunamayacağı ve rehin diğer ayni haklarla sınırlandırılmayacağını, satış vaadi sözleşmesine ve ortaklığın giderilmesine karar verilemeyeceğine, hacizle işgal olunamayacağına dair hükümler getirmiş ve haciz ve işgal dışında, konut kredisi veren diğer kuruluşların ipotekli alacaklarından dolayı yapılacak satış ve işlemlerin, bu kayıtlara bağlı olmayacağı açıklanmıştır.

İştira hakkı bir kimseye dilediği zamanda ve belirtilen süre içerisinde, taşınmazın mülkiyetini kendisine devretmesini malikinden isteme yetkisi veren bir hak olup, bu hak yenilik doğuran haklardandır. Ve resmi senede dayanan bir sözleşme ile doğmaktadır. Yapılan şu açıklamalar göre, esasen taşınmazın 20 yıl süre ile devri mümkün bulunmadığından, R.D’e yapılan devir, kanunen geçerli bulunmamaktadır. Bu devre, belediyenin muvafakat ettiği de sabit değildir. Olayda, Medeni Kanun’un 873. maddesinin uygulama yeri de yoktur. Zira madde de (Borçlunun borcunu ödememesi halinde), alacaklıya taşınmazı temellük etme salahiyetini veren her türlü sözleşmeyi batıl saymıştır. Ortada, borç ödenmezse, mutlaka borçlu taşınmazı devir edecektir, şeklinde yapılmış bir sözleşme mevcut değildir. Aksine, borç ödenmiş olsa dahi karşı tarafa iştira hakkı tanınmıştır. İdare lehine ipotekten ayrı olarak, ayrıca iştira hakkının tanınması, idarenin hakkını korumaya matuf ve kanuna uygun olarak yapılmıştır. Bu itibarla iştira hakkının iptaline ilişkin talebin reddine, SSK.nın açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. (Y.6.HD. 12.05.1975 T. 2105 E. 3572 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder