Hazineye Ait Yerin Köy İhtiyar Heyeti Tarafından Satılması – Tescil Davası

Hazineye Ait Yerin Köy İhtiyar Heyeti Tarafından Satılması - Tescil Davası3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18. maddesi hükmü gereği Hazineye ait taşınmazları köy tüzel kişiliğinin satış yetkisi yoktur. (442 s. Köy K. m. 44/3) (4753 s. K. m. 64)

Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Kadastro sırasında 1030 parsel sayılı 505 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz harman yeri olarak kullanılırken 1976 yılında işgal edildiğinden söz edilerek davacı Hazine adına tespit edilmiştir. Davalı A.S.’nin satın almaya ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanan itirazı kadastro komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Davacı Hazine, ilk tespit gibi Hazine adına tescili için dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine parselin davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece taşınmazın Köy Tüzel Kişiliği tarafından davalıya satıldığı gerekçe gösterilerek adına tescil kararı verilmiş ise de, ilk tespit harman yeri niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle yapılmıştır. Davalının dayandığı 17.6.1975 tarihli satış senedinde köy ihtiyar heyeti tarafından taşınmazına davacıya satıldığı yazılıdır. Ne var ki, 11.6.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4573 sayılı Yasanın 64. maddesi hükmünce köy sınırları içindeki hali ve boş yerlerin köy tüzel kişiliği tarafından satılmasına olanak sağlayan Köy Yasasının 44. maddesinin 3. bendi hükmü yürürlükten kaldırılmıştır. Çekişmeli taşınmazın genel harman yeri olduğu köyün özel mülkü olmadığı toplanan deliller ile kanıtlanmıştır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 18. maddesi hükmü gereği Hazineye ait olan taşınmazın köy tüzel kişiliğinin satış yetkisi bulunmadığı, kadastro tespitinin 1982 yılında yapılmış olması nedeniyle davalı yararına kazandırıcı zaman aşımı ile mülk edinme koşullarında oluşmadığı göz önünde bulundurularak davanın kabulü ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu gibi hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.

Davacı Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenden ötürü hükmün BOZULMASINA, (Y.17.HD. 03.10.1996 T. 4586 E. 14621 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder