1- Dava konusu taşınmazın kısmen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından bahisle Hazine tarafından tapu iptali ve tescil davası açılmış olup verilen karar henüz kesinleşmediğinden, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın bedelinin ödenmemesi doğru ise de, bu bölümün bedelinin bloke ettirilerek dava sonunda belirlenecek hak sahibine ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesaba yatırılmasına karar verilmesi gerekir.
2- Dava konusu taşınmazın gelir metoduna göre belirlenen bedeline %425 oranından az olmamak üzere objektif değer artırıcı unsur ilavesi suretiyle değerinin tespit edilmesi gerekir.
3- Davalılara ait binalar tapulu taşınmazları üzerine yapılmış olduğu gözetilerek binaların yüzölçümlerine göre belirlenen bedeline hükmedilmesi gerekirken kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından bahisle indirim yapılmak suretiyle az bedel tespiti isabetli değildir. (2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu madde 10)
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan B. ile Ş. yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar B. ile Ş. tarafından temyiz edilmiştir. Çay bahçesi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak zeminine; üzerindeki binalara bayındırlık birim fiyatları esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak uygundur. Ancak;
Dava konusu taşınmazın kısmen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından bahisle Hazine tarafından tapu iptali ve tescil davası açılmış olup verilen karar henüz kesinleşmediğinden, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın bedelinin ödenmemesi doğru ise de, bu bölümün bedelinin bloke ettirilerek dava sonunda belirlenecek hak sahibine ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesaba yatırılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Dava konusu taşınmazın konusu ve bilirkişi raporunda yazılı özellikleri göz önünde bulundurulduğunda gelir metoduna göre belirlenen bedeline %425 oranından az olmamak üzere objektif değer artırıcı unsur ilavesi suretiyle değerinin tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Davalılara ait binalar tapulu taşınmazları üzerine yapılmış olduğu gözetilerek binaların yüzölçümlerine göre belirlenen bedeline hükmedilmesi gerekirken kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından bahisle indirim yapılmak suretiyle az bedel tespiti, Doğru görülmemiştir.
Davalılar B. ile Ş.’nin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle oybirliğiyle BOZULMASINA, (Y. 5.HD. 29.11.2011 T. 12383 E. – 19274 K.)
Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.