Bir yerin imar-ihya veya zilyetlik yolu ile kazanılabilmesi için yasada belirtilen diğer koşullar yanında taşınmazın niteliği ile kazanılmaya elverişli yerlerden olması gerekir.
Davacı-karşı davalı Ali ile davalı-karşı davacı Hazine aralarındaki tapu iptali, tescil ve el atmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Yeşilhisar Asliye Hukuk Hakimliği’nden verilen 11.7.2003 gün ve 15/163 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı Hazine vekili taraflarınca süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı Ali vekili, imar-ihya ve 30-35 seneyi aşkın kazanmayı sağlayan zilyetlik süresince yöresel adet üzere ambar yeri olarak kullandığı 133 ada 86 parselin Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline; Davalı-karşı davacı Hazine temsilcisi, davalı Ali’nin iptal ve tescil davasının reddine, dava konusu taşınmaza el atmasının önlenilmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil davası ile Hazinenin yıkım ve eski hale getirme isteklerinin reddine, Hazinenin el atmanın önlenilmesi davasının kabulüne karar verilmesi üzerine, tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin hüküm bölümü davacı-davalı Ali vekili, yıkım ve eski hale getirme isteğinin reddine ilişkin hüküm bölümü de davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 133 ada 86 parsele ait kadastro tutanağında, zilyetlikle kazanılması mümkün olmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu muhtar ve bilirkişi beyanlarından anlaşılmakla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18. maddesi hükmü uyarınca 6.9.1992 tarihinde ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit edildiği açıklanmıştır.
Davacı-karşı davalı Ali vekili, vekil edeninin kendi imkanları ile taştan oymak suretiyle iptal ve tescili istenilen yeri ambar haline getirdiğini, depolama amacıyla kullandığını açıklayarak istekte bulunmuştur. Yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazı dava tarihinden yaklaşık üç sene kadar önce davacının makine ile kayalıktan oyarak ambar haline getirdiğini ve tasarrufta bulunduğunu bildirmişlerdir. Bir yerin imar-ihya veya zilyetlik yolu ile kazanılabilmesi için yasada belirtilen diğer koşullar yanında taşınmazın niteliği ile kazanılmaya elverişli yerlerden olması gerekir.
Davalı-karşı davacı Hazinenin yıkım ve eski hale getirme isteğine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine ve somut olayın özelliği göz önünde tutularak mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olması karşısında Hazine vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Yukarıdan beri izah edilen sebep ve gerekçelere göre davacı-karşı davalı Ali vekili ile davalı-karşı davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (Y.8.HD. 29.03.2004 T. 1818 E. 2293 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.