Orman İçindeki Boşluk Zilyetlikle Elde Edilebilir mi? – Tescil Davası

Orman İçindeki Boşluk Zilyetlikle Elde Edilebilir mi? - Tescil DavasıOrman içi boşluk olan taşınmaz, yapılan orman tahdidinde orman tahdidi dışında bırakılmış ise orman sayılmaz. Ancak orman içi boşluklar orman sayılmasa da ormanın bütünlüğünü bozması nedeniyle bu yerler zilyetlikle kazanılamaz. 6831 sayılı  Orman Kanunu’nun 17/2. madde kapsamına bir taşınmazın girebilmesi için, mülkiyet belgesinin olmaması ve orman bütünlüğünü bozması gerekir.

Taraflar arasındaki tescil, el atmanın önlenmesi, kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tarsus Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın reddine, karşılık davanın kabulüne dair verilen 25.12.1997 gün ve 1994/405 – 1997/803 sayılı Kararın incelenmesi davacı – karşı davalı Kooperatif ve davalı – karşı davacı Hazine vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 29.12.1999 gün ve 1998/ 8450-14081 sayılı ilâmı ile;

…Davacı kooperatif satın alma, vergi kaydı ve eklemeli zilyetliğe dayanarak adına; davacı Hazine ise davalı Kooperatifin tescil konusu taşınmaza el atmasının önlenilmesine ve yapmış olduğu inşaatların yıkılmasına ve bu yerlerin Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacı Kooperatifin davasının reddine, Hazinenin açmış olduğu davanın kabulü ile Kooperatifin taşınmaza el atmasının önlenilmesine, taşınmaz üzerindeki binaların yıkılmasına ve taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz kesinleşen orman sınırlandırma haritası ve tutanaklarına göre orman dışında kalan bir yerdir. Paftaya göre taşınmazın orman içi bir boşluk olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz kesinleşen orman sınırlandırmasına göre sınırlandırmanın dışında bırakıldığına göre 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca orman sayılan bir yer değildir. Bu durumda uyuşmazlığa aynı Kanunun 17/2. maddesi hükmü uyarınca bakılması gerekir. Anılan maddede belirtildiği üzere orman içi boşluklar orman sayılmasa da ormanın bütünlüğünü bozması nedeniyle böyle bir yerde zilyetlik ve tasarruf durumu önlenmiş, tapuya tescilleri yasaklanmıştır. Taşınmazın bu madde kapsamına giren yerlerden olması için mülkiyet belgesinin bulunmaması ve orman bütünlüğünü bozucu nitelikte olması gerekir. İncelenmekte olan olayda davacı Kooperatifin satıcısı adına kayıtlı bulunan 1937/526 tahrir numaralı vergi kaydı gereği gibi uygulanmamıştır. Yerel bilirkişinin vergi kaydı bu yere aittir yolundaki mütalaası sağlıklı bir uygulama sayılmaz. Ayrıca satıcılar ve murislerinin bu yer üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş ve süresi yönünden de yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri yeterli değildir. Bu yönler göz önünde tutularak dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak vergi kaydının yerel ve teknik bilirkişiler aracılığıyla yerlerine uygulanması, ayrıca tanıklardan davacı Kooperatif ve satıcısının zilyetliğinin başlangıç ve sürecinin kendilerinden sorulması, vergi kaydının bu yere ait olduğu belirlendiği takdirde taşınmazın Orman Kanunu’nun 17. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin mahkemece tartışılması gerekir. Hükmün bu bakımdan bozulması gerekirken Dairece hatalı değerlendirme sonucu onanmış bulunduğundan davacı Kooperatifin karar düzeltme isteğinin kabulü ile 26.6.1998 gün ve 2284 Esas, 7468 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Davacı – karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, (YHGK. 13.10.1999 T. 8-689 E. 822 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder