1- Müşterek mülkiyette paydaşlarından her biri kendi payını temlik edebilir veya rehin alarak gösterebilir. Alacaklılar müşterek mülkiyetteki payı haczettirebilirler.
2- İştirak halinde mülkiyette her paydaşın payı üzerindeki hakkı veya malın tamamında yalnız başına tasarrufta bulunmak yetkisi yoktur. Bir kısım mirasçının pay veya malı satışı ancak borçlandırıcı bir muamele olarak geçerlidir. 3. şahıs böyle bir halde ancak tasfiye payını talep edebilir (Medeni Kanun madde 688-702) (YİBK. 14.4.1943 T. 48/15)
Kadastro sırasında 103 ada 18 parsel sayılı 7059 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, davalı M.S.O. adına 14.09.1995 tarihinde senetsizden tespit edilmiş ve itiraz edilmediğinden Tapu Siciline 14.11.1995 gününde kaydedilmiştir.
Davacı Z.D. taşınmazı davalı M.S.O.’dan kadastro tespitinden önce 04.05.1988 tarihinde satın aldığını ve zilyetliğini sürdürdüğünü, tespitin yolsuz olduğunu ileri sürerek dava açmış, davalı taşınmazda başka mirasçıların da hakkı bulunduğunu, satış yetkisi bulunmadığını, davanın reddini savunmuş F. ve Ş.E.’ın hisseleri yönünden iptal ve tescile dair davaları 19.06.1997 gün 16/215 sayılı kararla, bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkemece davacılar F. ve Ş.E.’nin davalarının reddine, davacı Z.D.’nin davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm M.S.O., F. ve Ş.E. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taşınmazın 1333 yılında ölen muris A.G.’den kaldığı, davalı M.S.O. tarafından davacı Z.D.’ye satılıp teslim edildiği çekişme konusu yapılmamaktadır. Çekişme satışın geçerli olup, olmadığı yönü üzerinde toplanmaktadır.
Dosyadaki veraset belgesine göre miras bırakan A.G. 1333 (1917) tarihinde ölmüş olup, terekesi müşterek mülkiyet hükümlerine tabidir. Taşınmazda 1/3 pay E.D., 1/3 pay H. ve 1/3 pay da F.O.’ya ait olmak üzere intikal etmiş, E.’nin 1337 ve tek mirasçısı K.’nin de bekar ve çocuksuz ölümü ile payı H. ve F.O.’ya kalmıştır.
Davalı M.S.O. annesi sağ iken 3.11.1962 tarihli senetle H. payını, H. mirasçılarından, Annesi F.’nin payının da 2/3’ünü satın almıştır. Böylece davalı M.S.O.’un müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olmak üzere 2/6 F.’den ve 2/6 payı da H. mirasçılarından olmak üzere taşınmazda 4/6 payı bulunmaktadır. Medeni Kanun’un 688. maddesine göre “hissedarlardan her biri kendi hissesi hakkında malik hak ve mükellefiyetlerini haiz olup hissesini temlik veya terhin edebilir. Alacaklılarda bu hisseyi haczettirebilirler. “O halde 4/6 pay yönünden satış anında tapusuz taşınmazın satışına ilişkin olan 04.05.1998 tarihli senet ve davacının satışı nedeniyle zilyetliği usul ve yasaya uygun bulunmaktadır. Mahkemenin 4/6 pay yönünden kabule dair kararı yerindedir.
İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan F.O.’a ait 1/6 ve 1953 yılında ölen K.’den H. mirasçılarına iştirak halinde mülkiyet olarak intikal eden 1/6 pay toplamı olan 2/6 paya yönelik temyiz itirazlarına gelince: İştirak halinde mülkiyette her paydaşın hakkı, o şeyin tamamını kapsar. Şeyin her zerresinde hak sahibidir. Bu sebeple paydaşın “paylaştırmadan önce belli bir pay üzerinde ayni hakkı” (HGK. 26.12.1962 T. 1/65 E. 94 K.) veya malın tamamında yalnız başına tasarrufta bulunmak yetkisi yoktur. Bu husus Medeni Kanun’un 702. maddesinde “ortaklık devam ettikçe ortaklardan herhangi birinin şayi cüzde tasarruf edemeyeceği” şeklinde ifade edilmiştir. 14.4.1943 gün ve 48/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi iştirak halindeki bir pay satılamaz. “İştirak halinde mülkiyete konu olan taşınmazda, iştirak hali çözülmeden mirasçılardan birinin üçüncü kişiye yaptığı pay veya terekeye dahil bir taşınmaz malı satışı geçerli bir taksim olmadığı takdirde mirasçılardan birisinin 3. şahsa miras payının devri sözleşmesi borçlandırıcı bir muamele olarak geçerlidir. Ancak bu sözleşme ile taşınmazdaki miras payı devralana geçmez. Medeni Kanun’un 612/2. maddesine göre 3. şahsın ancak tasfiye payını talep etme hakkı vardır. Bunun dışında 3. şahsın bu sözleşmeye dayanarak tescil talep etmesi veya devredilen payı kendi adına geçirmesi mümkün değildir. Başka bir ifade ile satış miras şirketine karşı geçersizdir. Buna ilişkin sözleşmenin de yerine getirilme olanağı yoktur.” (HGK. 25.2.1987 T. 1986/14-19; 7.4.1976 T. 1974/7-288 E. 1976/1197 K.), somut olayda H. mirasçılarının satış tarihinde, teyzeleri F. sağ olduğundan 3. kişi konumundaki M.S.O.’ya K.’dan gelen 1/6 payı da satma yetkileri yoktur. O halde davacılardan Z.D.’nin davasının 2/6 pay yönünden red edilmesi, birleştirilen davanın davacıları Ş. ve F.’nin sözü edilen 2/6 paydaki hisselerinin adlarına tescil gerekir.
Davacı F. ve Ş. ile davalı M.S.O.’nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA (Y.8.HD. 13.05.1999 T. 3697 E. 4479 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.