Kireç ocakları Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir. Zilyetlikle iktisap edilemezler. (Taş Ocakları Nizamnamesi madde 1)
E. Karaca ve müşterekleri, M.K mirasçıları E. Kamitoğlu ve müşterekleri ile Hazine ve Kavcık Köyü Muhtarlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Çorum 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 6.6.1996 gün ve 339/199 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacılar, tapulama çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan uyuşmazlığa konu taşınmazın paylı olarak adlarına tescilini istemişler, davalılardan Hazine ve Köy Muhtarlığı davanın reddini savunmuş mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacılar adına kireç ocağı niteliği ile ve paylı olarak tescile karar verilen çekişmeli sahada, gerek tanık anlatımlarına ve gerek bilirkişi raporuna göre 1955 yılından beri kireç ocağı işletmeciliği yapılmaktadır.
HGK.nun 6.4.1955 gün ve 7/21-25 sayılı içtihadında vurgulandığı üzere; Taş Ocakları Nizamnamesinin 1. maddesi kapsamında kalan kireç ocakları dahil, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kamu emlak niteliğindeki yerlerdendir.
Bu türden yerler önceleri Devlete ait iken, yürürlükten kaldırılan 608 ve 4268 sayılı Kanunlarla hususi hükümlere tabi tutulmuş ve İl Özel İdarelerine aidiyeti kabul edilmiştir.
Kamu emlak sayılan böyle bir yerde kireç ocağı işletmeciliği yapılması, işleten kişiye mülkiyet hakkı bahşetmez. Değişik bir anlatımla kamu emlak niteliğindeki böyle bir yerin zilyetlikle iktisabı mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Davalı Hazinenin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden BOZULMASINA, (Y.8.HD. 17.10.1997 T. 1996/8942 E. 1997/6263 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.