Muhtesatın ve Kullanım Alanının İfrazı – Tescil Davası

Muhtesatın ve Kullanım Alanının İfrazı - Tescil DavasıBina ve onun kullanım alanı gözetilerek ifrazın mümkün olması halinde, ifrazen tescile karar verilmelidir. (Medeni Kanun madde 724)

Taraflar arasındaki; “haksız inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri Asliye 1.Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen, 9.11.1993 gün ve 1991/777 – 1993/667 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 7.2.1994 gün ve 993 621 – 1994/1178 sayılı ilamı ile;

… Dava, temliken tescil isteminden ibarettir. 2123 sayılı parsel 930 m gelmektedir. Bu parselin üzerine yapılan muhtesatın arsasında kapsadığı yer 140 m2’dir. Fakat bu salt bina bakımından ileri sürülen ölçülerdir. Bina ve onun kullanma alanı gözetilerek ifrazın mümkün olması halinde, o miktarın Medeni Kanun’un 724. maddesinin şartlarının gerçekleşmesi durumunda, ifrazen tesciline karar vermek gerekir. Bu davada, 140 m2 yerin ifrazının mümkün olduğu davacı lehine belirlenmiştir. Fakat, taşınmazın tamamının tesciline karar verilmiştir. Davalı, tamamen tescile karar verilemeyeceği yönünde hükmü temyize getirmiştir. Davacı, arsanın tamamını kazandığı için hükmü temyiz etmemiştir. Bu husus, onun lehinedir. Fakat, davalının aleyhinedir. O nedenle, muhtesatın ve kullanma alanının ifrazen tescilinde bir sakınca olup olmadığı sorulup, o miktar üzerinden değerler belirlenip, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır… gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek, direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi, usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.

Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, (YHGK 24.05.1995 T. 4264 E. 551 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder